EMEK MÜCADELESİNDE MEDYA VE ENFORMASYONUN ROLÜ

İdris BAYKAN  

İdeallerimizi bu topraklarda halim kılmak, mesleki hayallerimizi mümkün hale getirmek için yolumuza öncülük eden dava adamlarının fikirlerinin yörüngesinde “bir zamanlar değil, her zaman değerler sendikacılığı” düsturuyla yeni bir Bismillah ile emaneti yüklendik.

Kökler üzerinde dimdik duruş ve yenilenmiş bir güçle 7. Olağan Genel Kurulumuzu geride bıraktık. Hizmet odaklı güçlü bir rekabet ortamında üyelerimizden aldığımız güç ve delegelerimizin teveccühüyle hepimiz için yeni bir sayfa açtık. 

Üzerimize yüklenen yükün ağırlığının, emanet olarak aldığımız maddi ve manevi her değerin hassasiyetinin farkındayız. İşte bu farkındalık bizlerin azmini diri tutmakta, emek ve hak mücadelesinde motivasyonumuzu da artırmaktadır.

“Hak için halis niyetle başlayanların en büyük yardımcısı Allah’tır”. Biz hep böyle inandık bu duyguyla yolda olduk, yola koyulduk. 

Bu saikleri ve buna dair hususiyetleri kaim kılacak ve daim hale getirecek olgu; gayret, samimiyet, cesaret, dürüstlüktür. İnsanı her kulvarda muteber yapan bu inandığı ilkeler ışığında alın terini akılla buluşturabilmesidir.

Yeni dönemde, geçmişimizden çıkardığımız dersler edindiğimiz tecrübeler yarınlarımız için yol gösterici olacaktır. Biz, ahlaki üstünlüğe büyük önem veriyor, emeğimizden güç alıyor, erdemli sendikacılık anlayışıyla hareket etmeye özen gösteriyoruz. Dolayısıyla yeniliğe kapı açmak, geçmişteki tecrübemiz ve yaşadıklarımızdan ibretle mütenasiptir. Bizim en büyük hazinemiz kaynağı gerçeği ve herkesçe bilinen olguyu sapmalara izin vermeden kavramak olmalıdır. Biz, hayatını emeğiyle kazanan, hayallerini terle yoğuranların temsilcileriyiz.

İstikametimizi “doğru bilgi”nin şaşmazlığı ve tecrübenin sabitelerinde arayacağız.

Hakikati bulduğumuz noktada ise kurucu felsefemizin gereği olan irade- cesaret ve değerler sendikacılığı perspektifinde, büyük düşünür Yusuf Has Hacib’in ifadesiyle “aziz olan ömür değil emek” düsturuyla yolumuza devam edeceğiz.

Emek kesimi açısından gerçeklik nedir?

Maalesef, her geçen gün düşen alım gücü sabit gelirli emekçi kesimin belini bükmektedir. Enflasyon, fiyat istikrarsızlığı ve maalesef zaman zaman baş gösteren stokçuluk ile birlikte özellikle gelişmiş ülkelerde yaşanan enflasyon krizi ister istemez buhranı derinleştirmektedir.

Biz asıl zammın düşük enflasyon ve fiyat istikrarı olduğunu düşünüyoruz. Fakat bunun da ötesinde, artık yaşanan bu sistem krizinin aşılması için de adil bölüşüm kavramının ciddi olarak gündeme gelmesi, hattı yapısal sorunların bölüşümde adalet ilkesi çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerektiğini düşünüyoruz.

Adalet müessesesinin sarsıldığı hele ki emeğin hakkının enflasyona yenik düşürülerek ziyan edildiği bir temelde asla gelecek bekleyemezsiniz.

Geleceği tesis etme noktasında kendimize addettiğimiz misyonun gerekliliklerini hem sahada hem masada yerine getirme hususunda çalışmalarımıza başlamış bulunmaktayız.

Bu noktada sağlık çalışanlarımızın sorunlarının, hassasiyetlerinin, isteklerinin farklında olduğumuz gibi kendi sorumluluklarımızın da bilincindeyiz.

Her bir sağlık çalışanımızın emeğinin, alın terinin takipçisi olmanın dışında onların emeklerini haysiyetimiz bileceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.

Öte yandan, basın ve medya, küreselleşen dünya üzerinde insan zihnini manipüle eden en önemli etken haline gelmişken, bizler de bu gerçekten hareketle yeniden mevzi alıyor, zihinleri iyi ve doğru olana sevk etmek için mücadele ediyoruz.

İletişim çağında yaşadığımız ve bu çağın gerekliliklerine ayak uydurma mecburiyetimiz büyük bir gerçektir.

Ancak olgusunu yönettiğimiz bir şeyin algısını yönetebiliriz. Biz, algıları da olguları da yönetmek zorundayız. Çünkü biz, aynı zamanda politika yapıcıların, özellikle medya ideolojisinin yukarıda söylediğim gibi zihinleri manipüle ettiği bir zeminde, doğrunun, adil olanın sözünü ve sesini yükseltme mecburiyetimiz var.

Bu gerçekliklere yüz çevirecek değiliz fakat büsbütün bu gerçekliğin içerisinde kaybolacak da değiliz.

Enformatik saldırganlığın şekillendirdiği cehalete kapılmadan enformasyonu Sağlık-Sen teşkilatımız içerisinde en iyi şekilde sağlayacağımıza inancım tamdır.

Taşın altına elini koyma cesaretini gösteren inanmışlar zümresi diyerek nitelendirdiğim Sağlık-Sen teşkilatımızla birlikte taşın altında ne olduğu fark etmeksizin ilkeli sendikacılık anlayışımızdan ayrılmayacağız.

Gayret bizden, tevfik Allah’tandır.

 

  • PAYLAŞ :