YOL YOLCUYA DEĞİL, YOLCU YOLA MUHTAÇTIR

Durali BAKİ    

Kuruluşumuzun otuzuncu yılı yaklaşırken artık herkes biliyor ki, gerek konfederasyon olarak Memur-Sen’in gerekse özelde Sağlık-Sen’in teşkilatçılık anlayışı yukarıdan aşağıya yönlü değil, aşağıdan yukarıya doğrudur. Şubelerimizde ete kemiğe bürünen sendikal gücümüz ancak Genel Merkez'imizi güçlü kılar.

Bizim teşkilat yapımızın odak noktasında her zaman şube yönetimlerimiz, şube teşkilatlarımız, ilçe, kurum ve kuruluş temsilciliklerimiz bulunmaktadır. Şubelerimiz ne kadar güçlüyse Genel Merkezimiz de o kadar güçlüdür. Bunun için her zaman “Genel Merkez için çalışan şubeler değil, şubeler için çalışan Genel Merkez” ilkesi doğrultusunda hareket etmeye çalışıyoruz.

Tüm iş yüküne rağmen sahada üye yapan temsilci, şubede o üyeyi sisteme giren, meydanlarda bayraklarımızı dalgalandıran şube çalışanı, temsilci dahi olmadığı halde sendikal mücadelemize omuz vermek için eylemlerimize katılan üyelerimiz bizim teşkilatçılık anlayışımızın omurgasını oluşturmaktadır. Bu arkadaşlarımızın güvenli ve huzurlu bir ortamda çalışabilmelerini sağlamak, arkalarına baktıklarında sağlam bir iradenin olduğunu hissettirebilmek temel teşkilatçılık ilkelerimizden biri olmalıdır.

Yoğun bir emek, sağlam ilişkiler, masada ve meydanlarda verdiğimiz mücadele neticesinde başarılı bir toplu sözleşme dönemi geçirdik. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımıza, 2022-2023 yıllarını kapsayan dönemde bir nebzede olsa rahat nefes aldıracak mali, özlük, sosyal haklar kazandırdık. Ancak tüm bu kazanımlara yenilerini eklemek, mevcut üyelerimizin bize tüm Türkiye’de verdiği genel yetkiyi muhafaza etmek, yeni insanların güvenini kazanabilmek için çekirdekten başlayan bir teşkilat ruhuyla hareket etmeye devam etmeliyiz.

Nasıl ki insan iskeletinde omurga hayati bir öneme sahipse, bizim teşkilatlarımızda da sahamızın uç beyleri temsilcilerimiz omurgamız kadar hayati vazifeler ifa etmektedir. Bel fıtığı ağrısı çekenler bilir, tepeden tırnağa tüm vücudu etkileyen bir ağrıdır. Allah muhafaza omurgaya gelecek bir hasar, beyinde de ciddi hasar bırakır, dolaşım sistemi üzerinden kalpte de… Dolayısıyla beyin ve kalp nasıl hayati organlar ise omurga da o nispette hayatidir ve ayrıca hareket kabiliyeti açısından da en önemli işlevlere sahiptir. Genel Merkez olarak bizlerin ve şube yöneticilerimizin en önemli görevlerinden biri teşkilatımızın omurgası olan temsilcilerimizin hareket kabiliyetini desteklemek, onlara düzenli eğitimler vermek, sendikal mücadelemizin erdemli ve onurlu duruşunu onlara benimsetmeye çalışmaktır.

Temsilcilerimizde aynı şekilde sahada sendikal mücadelemizi anlatırken büyük bir aileyi temsil ettiğinin bilincinde olmalı, bu bilinç doğrultusunda özel hayatında dahi bu kutlu “erdemliler hareketinin” bir ferdi olduğunu unutmamalıdır.

Bu kutlu yolun yolcusu olmayı nasip eden Yüce Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Yeni üyeliklerin hızlanması, toplu sözleşme sürecinden sonra sahanın hareketlenmesi dolayısıyla dergimizin bu sayısında biraz yapısal konulara değinmek istedim. Yoksa kökleşmiş ve sağlamlaşmış teşkilatçılığımızı masaya yatırmak değil amacım kesinlikle. Her biri birbirinden değerli, donanımlı, tecrübeli nice hanımlar ve beyler vardır teşkilatımız içerisinde. Her bir temsilcimiz yarının şube ve Genel Merkez yöneticisi olmaya adaydır. Her birimizin yükü ağır, sorumluluğu büyüktür. Her daim bu bilinçle hareket eden büyük Memur-Sen / Sağlık-Sen ailemizle ne kadar gurur duysak azdır.

Bir ve beraber olursak, omuz omuza mücadele verirsek davamız güçlenir. Ancak birlik beraberliği sağlayamazsak dağılan davamız değil yine biz oluruz. Mensubu olduğumuz hareketin bize değil bizim bu kutlu harekete ihtiyacımız vardır. Tepeden tırnağa bir ve beraber olarak mücadeleye devam edeceğiz. Yüce Allah bizi birbirimize mahçup etmesin. Amin.