SAĞLIKLI ve SOSYAL SENDİKACILIK ANLAYIŞI

6. Olağan Genel Kurulumuzu yaptığımız Mart ayından bu yana gerek ülke gündemimiz gerekse hizmet kolumuzdaki kamu mekanizmalarında yaşanan hareketlilikler nedeniyle genel merkezimizdeki görevimize hızlı bir giriş yapmış olduk.

Kongre sürecimiz esnasında, Sağlık Bakanlığımızda hazırlıklarına başlanan döner sermaye çalışmalarına, göreve gelir gelmez müdahil olduk ve katkı sunmaya başladık. Yine yapımı tamamlanan, yeni Memur-Sen binamıza taşınmakta yeni yönetimimize nasip oldu. Bu vesileyle bu güzel eserde emeği geçen tüm arkadaşlarımızı şükranla yadetmiş olalım. Ayrıca birçok şubemizin il divan toplantılarına katılarak ülkemizin farklı bölgelerinde, üye ve şube yöneticilerimizle bir araya geldik, sıkıntılarını dinledik, yeni dönem için projelerimizi paylaştık, talep ve önerilerini not aldık.

Mübarek Ramazan ayı içerisinde üye ve temsilcilerimizle, iftar ve sahur programlarında bir araya geldik, hizmet kolumuzun sorunlarını kendilerine aktardık. Üyelerimiz iş yapıyor zannetsin diye dilekçe toplayarak bürokratik sendikacılık yapmadık. Birebir temaslarla, 16 yıl boyunca İstanbul’da sendikacılık yapmış olmanın verdiği tecrübeyle, genel merkez yönetimi olarak kuşandığımız sorumluluk duygusuyla ve üyelerimizden aldığımız güçle, etkili ve yetkili kim varsa derdimizi anlattık, taleplerimizi ilettik. 

Son olarak 18-19 Haziran tarihlerinde gerçekleştirdiğimiz ve tüm başkanlarımızın katıldığı “Başkanlar Kurulu” toplantılarımızdan sonra bu yoğun temaslarımızın neticesini aldık ve sadece diyanet ve milli eğitimde çalışan 4+2 sözleşmelilerin sözleşme sürelerini 3+1’e indirecek olan yasa tasarısına Sağlık Bakanlığı çalışanlarımızı da ekletme başarısını gösterdik. 

Sağlık-Sen olarak bizim işimiz; neyi, nerede, hangi yöntemle isteyeceğini bilmek, mücadele etmektir.  Her iş için aynı yöntemle dilekçe toplayarak üyelerin hayalleriyle oynamak, boş yere umutlandırmak bizim işimiz değildir, sendikacılık hiç değildir. Bu vesileyle de İstanbul’da bizlere en güzel şekilde ev sahipliği yapan Memur-Sen İstanbul teşkilatımıza ve özelde Sağlık-Sen İstanbul şubelerimize teşekkürü bir borç bilirim.

Değerli dostlar, sendikacılık anlayışımızdaki perspektifimiz, ismimizle müsemma sağlıklı ve sosyal bir sendikacılık anlayışıdır. Sağlık ve sosyal hizmet kolundaki üyelerimizin sadece mesleki sorunlarıyla ilgilenmek değil; yaşayan ve yaşatan bir anlayışla, yol arkadaşlarımızın şahsi, sosyal ve kültürel alanlardaki tüm detaylarına dokunabilmek, onlarla hemhal olabilmektir bizim sendikacılık anlayışımız. 

Evet, biz yetkili sendika olarak toplu sözleşme masasında üyelerimizden aldığımız güçle hükümetle kıran kırana pazarlık yapacağız. Evet, lüzumu halinde eylemimizi ve söylemimizi yükselteceğiz, mücadelemizi her alanda sürdüreceğiz. Lakin aynı zamanda teşkilatımızın ve üyelerimizin hayatına dokunacak, sosyal hayatın yükünü sırtlarken karşılaştıkları sıkıntılarda yanlarında olacak, üzüntü ve sevinçlerine ortak olmaya çalışacağız. 

Sağlıklı bir sendikacılık yapabilmek için daha çok sosyalleşeceğiz, daha çok kaynaşacağız, daha çok istişare edecek ve kişilerle kurumlarla etkili, sonuca dönük etkileşim kuracağız. Teşkilatımızla kuracağımız bu sımsıkı bağlar, soğuk protokol masalarında ve hantal bürokrasi koridorlarında gücümüze güç katacaktır. Biz masaya oturduğumuzda diyeceğiz ki “81 il teşkilatımız dimdik arkamızdadır.” Teşkilatımız sahada çalışırken diyecek ki “Genel merkezimiz bizim için en iyisini düşünmektedir.” İşte kurucumuz rahmetli Mehmet Akif İnan ağabeyin isimlendirdiği “Erdemliler Hareketine” yakışan sağlıklı ve sosyal sendikacılık anlayışı budur. Bu anlayışı tahkim edecek azim, kudret ve kararlılık, 250.000’i aşan üyesiyle ve tüm teşkilatıyla Sağlık-Sen ailemizde mevcuttur, buna inancım tamdır. 

Bir olacağız, diri olacağız, diklenmeden dik duracağız ve hep birlikte kendi hak ve hukukumuzla birlikte milletimizin ve vatanımızın bekası için mücadeleye devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle tüm teşkilatımı sevgi, saygı ve hürmetle selamlıyor, en Emîn olana emanet ediyorum.


 

  • PAYLAŞ :