Her 4 Sağlık Çalışanından 1'i Fiziksel Şiddet Görüyor
28 Temmuz 2022, Perşembe

Sağlıkta Şiddet Araştırması’nın sonuçlarını paylaşan Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, her 4 sağlık çalışanından 1’inin fiziksel şiddete, her 10 sağlık çalışanından 7’sinin ise psikolojik/sözel şiddete maruz kaldığını söyledi.

Genel Başkan Semih Durmuş, Sağlık-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi (SASAM) tarafından hazırlanan “Sağlıkta Şiddet Araştırması”nı yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla kamuoyuna açıkladı.

Basın toplantısında şiddetin sağlık sistemini tehdit ettiğine dikkat çeken Genel Başkan Durmuş, şiddetin doktorundan hemşiresine, 112 çalışanından teknikerine branş ayrımı yapmadan tüm sağlık çalışanlarının mesleki ve sosyal yaşamlarını olumsuz etkilediğini söyledi.

“Yasal Düzenlemelere Rağmen Şiddet Artarak Devam Ediyor”

Bıçaktan silaha, sandalyeden testereye, oraktan kolonya şişesine, akla gelebilecek her aletin şiddet aracı olarak kullanılabildiğine vurgu yapan Durmuş, “En son mayıs ayında sağlıkta şiddet suçu katalog suç kapsamına sokuldu. Geçtiğimiz yıllarda da caydırma amaçlı yasal düzenlemeler yapılmıştı. Ne yazık ki tüm bu düzenlemelere rağmen şiddet artarak devam ediyor. Bu da demek oluyor ki yasal düzenlemelerle sorunun önü alınamıyor. Çünkü sorun çok yönlü olduğu gibi çok boyutlu da. Böyle olduğu için de sağlık emekçilerinin can güvenliği risk altında olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

“2022’nin İlk 6 Ayında 226 Sağlık Emekçisi Şiddet Kurbanı”

Sağlık-Sen’in her ay düzenli olarak yayınladığı ‘Sağlıkta Şiddet Raporu’na göre, 2022 yılının ilk 6 ayında 136 şiddet olayı yaşandığını söyleyen Durmuş, “234 saldırgan tarafından gerçekleştirilen olaylarda 226 sağlık emekçisi şiddetin kurbanı oldu. Elbette bu rakamlar bizim tespit edebildiklerimiz. Gerçek tablo bu verilerin çok daha üzerinde” bilgisini paylaştı.

Konya’da Dr. Ekrem Karakaya’nın görevi başında bir hasta yakını tarafından katledilmesinin ardından bazı hastane girişlerinde güvenlik önlemlerinin artırıldığını hatırlatan Durmuş, “Geç kalınmış bu adımın, ülke genelinde acilen yaygınlaştırılmasını temenni ediyoruz. Sağlık merkezlerinin yol geçen hanı, sağlık çalışanlarının da sahipsiz olmadığı herkese kararlılıkla gösterilmelidir” görüşüne yer verdi.

“Çalışanların Yüzde 58’i 40 ile 60 Saat Arasında Çalışıyor”

Sağlıkta Şiddet Araştırması’nın 2 bin 124 sağlık çalışanı ile gerçekleştirdiğini belirten Durmuş, sağlık çalışanlarının çalışma sürelerinin uzun olduğunu söyledi.

Durmuş, devamında da şu bilgileri paylaştı:

“Katılımcıların çalışma özellikleri incelendiğinde, çalışanların yüzde 58’inin 40 ile 60 saat arasında çalıştığı görülmektedir. Bu oran normal bir memurun haftalık çalışma saati olan 40 saatin oldukça üzerindedir. Bununla birlikte yüzde 12’snin çalışma saatleri 60 saatten de fazladır. Bu durum, sağlık çalışanlarının çalışma sürelerinin uzunluğuna işaret etmektedir. Bunun yanında çalışma standartlarının masabaşı olmadığı, sürekli tempolu bir şekilde, farklı sağlık sorunları olan, farklı kişilerle muhatap oldukları unutulmamalıdır. Katılımcıların toplamda yaklaşık yüzde 60’ı nöbet tutmaktadır. Yüzde 26’sının üç günde bir, yüzde 14’ünün ise gün aşırı nöbet tutuyor olması sağlık çalışanlarının nöbet yükünü gözler önüne sermektedir.”

“Alarm Zilleri Çalıyor”

Araştırmaya göre sağlık çalışanlarının yüzde 82’sinin işyerlerinde şiddetle karşılaşma konusunda endişe yaşadığını söyleyen Durmuş, ”Bu oldukça büyük bir oran ve aynı zamanda alarm zillerinin çalmasına neden olacak büyük bir tehdittir. Katılımcıların yüzde 71’i daha önce çalışma arkadaşlarının şiddete maruz kaldığına tanıklık etmiştir. Meslek hayatı boyunca en az bir kez herhangi bir şiddet türüne maruz kaldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 67’dır. Sağlıkta fiziksel şiddetin vuku bulma oranı yüzde 25, psikolojik/sözel şiddetin gerçekleşme oranı da yüzde 66’dır. Gerisi farklı şiddet türlerine giriyor. Bu da demek oluyor ki her 4 sağlık çalışanından 1’i fiziksel şiddete, her 10 sağlık çalışanından 7’si psikolojik/sözel şiddete maruz kalmaktadır” açıklamasını yaptı.

“Çalışanların Yüzde 64’ü Salgın Döneminde Şiddet Olaylarının Arttığını Söyledi”

Araştırmaya göre sağlık çalışanlarının sadece yüzde 9’unun çalıştıkları kurumdaki güvenlik önlemlerini yeterli bulduğunu söyleyen Durmuş, şu bulguları paylaştı:

“Ankete katılanlar şiddetin yüzde 48’inin hasta ve hasta yakınlarından, yüzde 34’ünün hasta yakınları tarafından, yüzde 12’sinin de hastalar tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Çok trajik bir durum ancak hakikat bu.Katılımcılar şiddet olayının yüzde 57’sinin mesai saatlerinde, yüzde 40’ının nöbet esnasında, yüzde 2’sinin ise mesai saati dışında gerçekleştiğini dile getiriyor. Şiddetin en fazla gerçekleştiği yerler 1- Acil Servisler, 2-Hastane koridorları, 3- Polikliniklerdir. Yani yoğunluğun en fazla olduğu yerler.

Şiddet meydana geldiğinde sağlık çalışanlarının yüzde 53’ü ‘şiddet esnasında şiddeti uygulayan kişi ile ilgileniyordum’ cevabını verdi. Yüzde 34’ü ise 'başka bir hastayla ilgileniyordum' diyor. Katılımcıların yarısından çoğunun şiddete uğradığı esnada şiddeti gerçekleştiren kişiye tedavi/bakım sunuyor olması manidardır. Uygulanan şiddet karşısında sağlık çalışanlarının büyük kısmı şiddeti uygulayana durmasını söyleyerek, kendisini fiziksel olarak korumaya alıyor ve şiddeti uygulayandan uzaklaşıyor. Yaşanan olaylar, bu tavrın şiddeti önlemeye yetmediğini gösteriyor. Herhangi bir şiddet türüne maruz kaldığını belirten katılımcıların yalnızca yüzde 35’i yaşadıkları olayı rapor etmiştir. Anlaşılacağı üzere bu küçük bir oran. Yaşanan tüm şiddet olaylarının rapor edilmesi çok ama çok önemli.”

“Pandemi Döneminde Sağlıkta Şiddet Olayları Arttı”

Yaşanan şiddet olaylarının sağlık çalışanlarının psikolojisini ve iş performansını olumsuz etkilediğini kaydeden Durmuş, “Olay sonrası sağlık çalışanlarının yüzde 52’si psikolojilerinin olumsuz etkilendiğini söylemiştir. Bununla birlikte iş performansının etkilendiğini belirtenlerin oranı ise yüzde 34’tür. Yani bozulan psikolojiyle görevlerini yapmaya devam ediyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

Pandemi döneminde sağlıkta şiddet olaylarının arttığına vurgu yapan Durmuş, “Sağlık çalışanlarının yüzde 64’ü salgın döneminde sağlıkta şiddet olaylarının arttığını, yüzde 31’i ise salgın öncesine göre herhangi bir değişiklik olmadığı şeklinde görüş bildirmiştir” dedi.

“Şiddet Bulutunun Karalığı Her Geçen Gün Artıyor”

Araştırmada sağlık çalışanlarının şiddeti önlemeye yönelik 7 konuda hem fikir olduğuna ve buna yönelik adımlar atılmasını istediklerini dile getiren Durmuş, “Güvenlik önlemlerinin artırılması, caydırıcı cezalar verilmesi, medya ile işbirliği yapılması, istihdam sağlanması, çalışma koşullarının düzeltilmesi, sistem temelli sıkıntıların giderilmesi, eğitimler verilmesi. Araştırmaya katılanların çözüm noktasında işaret ettiği bu hususların gereği mutlaka yapılmalıdır. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının tek bir nedeni bulunmamakla birlikte, birden çok nedenin iç içe geçmiş ve komplex bir yapıda, birbirini karşılıklı olarak tetiklediği görülmektedir. Acillerdeki yoğunluğu önlemek amacıyla, hasta yakınlarının girişi sınırlandırılmalıdır. Hem her kesimden vatandaşın faydalanabilmesi hem de randevu aralıklarının uzatılması amacıyla elektronik randevu sistemi, branşa ve hastaneye göre revize edilmelidir. Küçük yaşlardan itibaren sağlık okuryazarlığının artırılması için çalışmalar başlatılmalıdır” önerilerinde bulundu.  

Sağlıkta şiddeti sıfırlamanın mümkün olmadığını ancak minimize edilebileceğine vurgu yapan Durmuş, “Yapılması gereken çözüm yolundaki adımları bir an önce atmaktır. Öbür türlü şiddet bulutunun karalığı her geçen gün artıyor. Bu durum karşısında sağlık çalışanları korkuyor, içe kapanıyor ve meslekten ya da kamu hizmetinden uzaklaşıyor” diyerek sözlerini noktaladı.

 

SAĞLIKTA ŞİDDET ARAŞTIRMASI 2022 KİTABI

 

 

PAYLAŞ :