Sağlık-Sen Ankara 1 No’lu Şubesi’nin İl Divan Toplantısı Yapıldı
22 Şubat 2022, Salı

Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, “Son dönemlerde sağlık çalışanlarıyla ilgili, elzem olan ve yerine getirilmesini arzu ettiğimiz taleplerimizi her platformda kararlılıkla takip ediyoruz. Bizim söylemlerimizi farklı mecralara taşımak isteyen bir kesimin olduğunun da farkındayım. Sağlık çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarının iyileştirilmesi konusunda, başta Bakanlığımız olmak üzere ilgili tüm taraflarla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yakın diyalog ve çözüm arayışı içinde olacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

Sağlık-Sen Ankara 1 No’lu Şubesi’nin İl Divan Toplantısı’na katılan Genel Başkan Semih Durmuş, önümüzdeki dönem hedeflerini teşkilat mensuplarına anlattı. Sendikal mücadelede birlikteliğin önemine değinen Durmuş, “Hak mücadelesi el birliğiyle, birliktelikle olur” dedi.

Haymana’da gerçekleştirilen toplantıya Genel Başkan Semih Durmuş, Genel Sekreter Durali Baki, Genel Başkan Yardımcıları Mahmut Faruk Doğan ve Şemsettin Karadoğan katıldı.

Toplantıda konuşan Genel Başkan Semih Durmuş, memur sendikacılığının yeni olduğunu ve Memur-Sen olarak bu sendikacılığa öncülük yaptıklarını söyledi. 6. Dönem Toplu Sözleşme kazanımları hakkında bilgi veren Durmuş, ek ödemelere yapılan yüzde 20 artıştan neredeyse tüm sağlık çalışanlarının faydalandığını dile getirerek, “Ek ödemelere yapılan zam tarihi bir kazanımdır. Bunun değeri ileride çok daha iyi anlaşılacak. Sağlık-Sen olarak bundan sonraki toplu sözleşme görüşmelerinde bu oranın artırılması için mücadele vereceğiz” dedi.

“Tüm Çalışanlara Dokunabilen Bir Çalışma Yapılmasını İstiyoruz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın toplu sözleşmede kayıt altına alınan 3600 ek gösterge çalışmasının 2022 yılı içerisinde tamamlanması talimatı verdiğini kaydeden Durmuş, bu konuyla ilgili yakın zamanda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Memur-Sen’in bir toplantı yaptığını anlattı. Durmuş, “3600 ek gösterge 6 milyon kişiyi ilgilendiren önemli bir konu. Tüm çalışanlara dokunabilen ve herkesi mutlu eden bir çalışma yapılmasını istiyoruz. O yüzden konuya hassasiyetle yaklaşıyoruz. 3600 ek gösterge çalışmasının suiistimal edilmesine, değersizleştirilmesine asla fırsat vermeyeceğiz. Konunun tarafları bellidir. Çalışma Bakanlığı ve Memur-Sen’in açıklamaları dışındaki hiçbir bilgiye itibar edilmemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Sözleşmeli personel sorunun da bu yıl içinde çözüme kavuşacağını dile getiren Durmuş, “Şu anda Türkiye’de sözleşmeli personelde 40'dan fazla ayrı statü var. 2022 Türkiye’sine bu kadar sözleşmeli statü yakışmıyor. Hepsinin tek çatı altında birleştirilmesini istiyoruz. Konuyla ilgili hem kamu otoritesinde hem de siyasi otoritede irade var. 2022 yılında bu sorun da çözüme kavuşacak” diye konuştu.

 Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına yönelik 6. Dönem Toplu Sözleşme’de 22’den fazla kazanım elde ettiklerini kaydeden Durmuş, “Sağlık-Sen olarak çalışanlarımızın ekonomik ve özlük haklarını daha ileriye taşınması noktasında mücadelemize devam ediyoruz” dedi.

“Tüm Taraflarla Yakın Diyalog ve Çözüm Arayışı İçinde Olacağımızdan Hiç Kimsenin Şüphesi Olmasın”

Durmuş, “Son dönemlerde sağlık çalışanlarıyla ilgili, elzem olan ve yerine getirilmesini arzu ettiğimiz taleplerimizi her platformda kararlılıkla takip ediyoruz. Bunun yanında özellikle belirtmek istediğim bir konu daha var. Bizim söylemlerimizi farklı mecralara taşımak isteyen bir kesimin olduğunun da farkındayım. Ülkemizde Cumhuriyet tarihinin en büyük reformları ile sağlıkta dönüşüm programı uygulamaya konulmuştur. Küresel pandemi de göstermiştir ki Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği, Sayın Bakanımızın özverili çalışmaları ve sağlık çalışanlarının fedakarlığı ile Türkiye sağlık alanında bir başarı destan yazmıştır” diye konuştu.

Durmuş, sözlerine şöyle devam etti:

“Bizim konuşmalarımızda Sayın Bakanımıza karşı herhangi bir kastımızın olmadığını ve tam aksine Toplu Sözleşme sürecinde sağlık çalışanları lehine verdiği desteği görmezden gelemeyeceğimizin bilinmesini isterim. Sayın Bakanımıza Toplu Sözleşme sürecinde sağlık çalışanlarına verdiği destekten dolayı teşekkür ettik ve ediyoruz. Sağlık çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarının iyileştirilmesi konusunda, başta Bakanlığımız olmak üzere ilgili tüm taraflarla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yakın diyalog ve çözüm arayışı içinde olacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.”

“Sağlık Bakanlığı İle Adalet Bakanlığı’nın Atmış Olduğu Adımı Olumlu Buluyoruz”

Sağlık çalışanlarının sorunlarına da değinen Durmuş, şunları söyledi:

“Sağlık çalışanlarını tehdit eden malpraktis sorununun en kısa sürede çözülmesi gerekiyor. Bu sorunla boğuşan sağlık çalışanları mesleklerini nasıl icra etsin. Sağlıkta şiddet konusu da diğer önemli bir sorun. Sağlıkta şiddet konusunda bir iki kurumun çabası fayda etmez. Tüm toplumda duyarlılığın oluşması gerekiyor. Sağlıkta şiddetin toplumun tüm kesimleri tarafından sahip çıkılması gereken bir sorun olduğunu düşünüyoruz. Herkese sorumluluklar düşüyor.  Bu konuda Sağlık-Sen olarak çaba sarf ediyoruz. Sağlıkta şiddet, tüm tarafların duyarlı olmasıyla çözülecek bir mesele. Sağlık Bakanımız ile Adalet Bakanımızın bu iki konuda atmış olduğu adımı yerinde ve olumlu buluyoruz” diye konuştu.

İstihdamın artırılmasının gerekliliğini tekrarlayan Durmuş, istihdam yetersizliğinin neden olduğu sorunların büyüdüğüne dikkat çekti. Döner sermaye sistemini de eleştiren Durmuş, “Performans sistemini göreve geldiğimiz günden beri eleştiriyoruz. Bu sorunu çözmedikçe sağlık çalışanlarının mesleki memnuniyetini artıramayız. Performans uygulaması sistemi doğru uygulamaydı. Ama revize edilmelidir. Üzerinden 18 yıl geçti. Bugünün ihtiyaçlarına göre yeniden revize edilmelidir. Sağlık-Sen olarak üzerinde çalıştığımız ve geliştirdiğimiz bir model var ve bunu Sağlık Bakanlığına sunduk. Sağlık çalışanları arasında adaletli ücret politikası uygulanması gerektiğinin altını çiziyoruz” ifadelerini kullandı.

“Sorunların Çözümü İçin Kafa Yoruyoruz”

Sağlık-Sen olarak akıl ve irade sendikacılığı yaptıklarının altını çizen Durmuş, “Sadece eleştirmekle kalmıyoruz. Sadece yermiyoruz. Sorunların çözümü için kafa yoruyoruz. Çalışmalar, çalıştaylar yapıyoruz. Tüm yetkililerle paylaşıyoruz. Bizim sendikacılığımız gelecek mücadelesidir. Geleceğe yönelik stratejiler yaparak adım atıyoruz. Ülkemizin geleceği için çalışıyoruz. Modeller ve çözüm önerileri ortaya koyan sendikacılık yaptığımız artık biliniyor” ifadelerini kullandı.

Genel Sekreter Baki:Sağlık Çalışanlarının Arasına Nifak Tohumları Ekilmesine Asla Müsaade Etmeyeceğiz

Sendikal mücadelede Memur-Sen’in ve Sağlık-Sen’in çok önemli bir yeri olduğunu söyleyen Genel Sekreter Durali Baki, “Bizim anlayışımızda çalışanların alın terinin hakkını savunmak var. Biz başkaları gibi sadece eleştiren, yıkan anlayışla sendikacılık yapmıyoruz. Dile getirdiğimiz sorunlara karşı raporlarla çözüm önerileri sunuyoruz. Memur-Sen ve Sağlık-Sen bu ülkenin çimentosudur. Bu sendika kurulurken çalışanların sorunlarını çözmek ve taleplerini dile getirmek için kuruldu. Bu sendika kurulurken çalışanların onlarca sorunu vardı. Bu sorunlara bizim sayemizde neşter vuruldu. Biz çalışanların sorunlarının giderilmesi için sonuna kadar mücadele ediyoruz. Biz asla başkalarının iftiralarına, yalanlarına kanacak değiliz. Bu teşkilatın bu vatana olan sevgisini kimse sorgulayamaz” diye konuştu.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun muhakkak değiştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Baki, kamu sendikacılığının gelişmesi ve daha iyi sonuçlar alınması için kanun değişikliğinin elzem olduğunu söyledi.

Sağlık çalışanları arasında ayrımcı ifadeleri asla kabul etmediklerini dile getiren Baki, sağlık çalışanlarının arasına nifak tohumları ekilmesine asla müsaade etmeyeceklerinin altını çizdi.

Baki, “Sağlık çalışanlarının alın terinin karşılığı verilmeli. Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarımız ailelerine hasret kalarak çalıştı. Yüzlerce arkadaşımız hayatını kaybetti. Sağlık çalışanlarının hakkı muhakkak ödenir, ödenmelidir. Yeter ki sorunlarının çözülmesi ve taleplerinin karşılık bulması için irade ortaya konulsun” ifadelerini kullandı.

Genel Başkan Yardımcısı Doğan: Bizim Kavgamız Sağlık Çalışanlarının Refahı ve Huzuru İçindir

Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Faruk Doğan, Sağlık-Sen’in sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının emanetine sahip çıkmak adına hiçbir sorumluluktan kaçmadığını dile getirerek, “Sendikamız, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının güvenli bir limanı, derin bir siperi, koruyucu bir sığınağı olmak için çalışmaktadır” dedi.

6. Dönem Toplu Sözleşme kazanımlarının önemine değinen Doğan, “Şu bir gerçek ki başta sabit ek ödemeye yapılan zam olmak üzere bu imza altına alınan tüm kazanımlar tarihidir. Bu tartışılmayacak kadar da nettir. Bugüne kadar ki birçok kazanımın mimarı Sağlık-Sen’dir. Bizim kavgamız sağlık çalışanlarının refahı ve huzuru içindir” ifadelerini kullandı.

Daha gidecekleri çok yol, yapacakları çok iş olduğunu anlatan Doğan, “Haklı taleplerimiz çözüme kavuşana kadar da vazgeçmeyeceğiz. Nerede olmamız gerekiyorsa orada olacağız, ne söylenmesi gerekiyorsa onu sakınmadan, çekinmeden, yutkunmadan dile getireceğiz” şeklinde konuştu.

Genel Başkan Yardımcısı Karadoğan: Genel Merkez Yöneticisinden Temsilcisine Kadar Bizler Mücadele Etmekle Yükümlüyüz

Koronavirüs sürecinin kahramanlarının şüphesiz sağlık çalışanları olduğunu dile getiren Genel Başkan Yardımcısı Şemsettin Karadoğan, bu süreçte fedakarca görev yapan çalışanların sorunlarına vurgu yaptı. Karadoğan, “Sağlık-Sen, çeyrek asrı aşan geçmişiyle bir erdemliler hareketidir. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının sorunlarının çözüme kavuşması için Genel Merkez Yöneticisinden temsilcisine kadar bizler mücadele etmekle yükümlüyüz” dedi. 

6. Dönem Toplu Sözleşme kazanımlarına da dikkat çeken Karadoğan, ek ödemelere yapılan yüzde 20 zammın önemini anlattı. 4 yıldır ülke gündeminde olan 3600 ek gösterge sorunun da 6. Dönem Toplu Sözleşme ile kayıt altına alındığını ve çalışmalara başlandığını hatırlatan Karadoğan, “Masanın tarafı olan Memur-Sen olarak, 3600 ek göstergenin hakkaniyetli olması ve kapsamının geniş tutulması için mücadele ediyoruz. Sözleşmeli personel sorununun da 6. Dönem Toplu Sözleşme’de belirtildiği gibi 2022 yılı içerisinde çözüme kavuşacağına inanıyoruz. Bu konuyla ilgili kamuda çalışma barışını sağlayacak bir yasal düzenleme bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Şahin: Toplu Sözleşme Sürecinde Sendikalı Olmanın Önemini Gördük

Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Şenol Şahin ise sağlık çalışanlarının sorunlarına değinerek, “Sağlık çalışanları mobbingden şiddete, iş barışından, ağır iş yükü ve uzun çalışma saatlerine kadar birçok alanda adeta sabır testinden geçiyor. Sağlık çalışanlarının hakkı teslim edilmelidir” diye konuştu.

Sağlık-Sen olarak toplu sözleşme sürecinde sağlık çalışanının onurunun, emeğinin ve hakkının merkeze alınmasını talep ettiklerini kaydeden Şahin, “Toplu sözleşme döneminde sendikalı olmanın önemli bir hak arama alanı olduğunu ve kamu çalışanı için koruma kalkanı oluşturduğunu bir kez daha gördük. Kamu çalışanlarına yönelik yararlı ve doğru işlerin yapılmasını sağlamak için teşkilatlanmanın, sendikalı olmanın büyük bir güç olduğunu kanıtladık” ifadelerini kullandı.

 

PAYLAŞ :