"SAĞLIK-SEN" (GÜCÜ ÜYELERİNDE OLAN SENDİKA)

1995 yılında kurucu genel başkanımız m.akif inan’ ın; çalışanların, emekçilerin duyulmayan sesinin duyurulması, görülmeyen, dikkate alınmayan iradenin dikkate alınması amacıyla, bir grup dava adamının “erdemliler hareketi” olarak başlattıkları bir yürüyüş sonucu kurulmuş olan sendikal mücadelemizde, sağlık sektöründe geleceği planlayan stratejik sendikacılık adımı olacağını belirterek, gelinen zaman sürecinde sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımızla irtibatımızı ve gönül bağımızı sürekli güçlendirdik. çalışmalarımızda önümüze çıkan engeller ve zorluklar karşısında, en büyük gücümüz, yine üyelerimizden aldığımız destek olmuştur. 

bu destek ki; her yıl katlanarak büyümüş ve bugün 180 bini aşkın üyesi ile sağlık-sen’ i açık ara yetkili sendika kılmıştır. yetkili olduğu 2009-2012 yılları arasında sağlık-sen üyelerinin ve sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının hak ve hukukunu korumak, yaşam startlarını iyileştirmek için demokrasi içinde yeri olan toplu sözleşme, kurum idari kurulu toplantıları, kamu çalışanları için kurum temsilcileriyle yapılan görüşmeler neticesinde, her biri çalışanlarımız için devrim niteliğinde olan 50’ den fazla kazanımın altına imza atarak, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının umudu haline gelmiştir. 

sağlık-sen faaliyette bulunduğu hizmet kolunda çalışanlarının ve üyelerinin sorunlarını ele alırken; bilimsel yöntemler kullanarak, paneller, sempozyumlar ve çalıştaylarla sorunları tespit etmeye çalışmış ve bu sorunlara çözüm üretecek makamlara bilimsel raporlar halinde çözüm önerileriyle beraber sunmuş ve çözüm yolları aramıştır. 

nitekim, 14-16 aralık 2012 tarihlerinde kızılcahamam’ da yaptığımız ve sağlık bakanı prof.dr.recep akdağ, eski genel başkanımız mahmut kaçar ve çok sayıda milletvekilimizin de katıldığı büyük teşkilat buluşması’ nda, genel başkanımız sunumunda, sağlık çalışanlarının sorunlarını çözüm önerileriyle beraber tek tek sağlık bakanına sunarken, salonda bulunan 2.200 civarında teşkilat mensubumuzun yüreğine adeta su serpmiş ve sendikal mücadelenin kuru bir hak arama mücadelesi olmadığını göstermiştir. 

bu anlamda sağlık-sen, slogan üreten, olaylar karşısında reaktif bir tutum sergileyen sendikal anlayış yerine; her zaman sürece hakim olan, yöneten, mevcut şartları iyileştirmek adına inisiyatif alan, sorgulayan, çözüm üreten, özgüveni yüksek proaktif bir sendikal anlayış ve dil kullanarak, sağlık ve sosyal hizmet çalışanları için tespit ettiğimiz 60’ tan fazla sorunu kazanıma dönüştürme gayreti ve çabası içinde olmuş ve olmaya devam edecektir. 

takdir edersiniz ki; çalışanların sadece maaş ve özlük haklarının iyileştirilmesi ile elde edilecek sendikal başarının kalıcı olmayacağı bir gerçektir. bu nedenle, sendikaların katılımcı, özgürlükçü, toplumsal denetime açık, hukukun üstünlüğü ilkesini, insan hak ve hürriyetlerini önceleyen demokratik bir sistemden yana taraf olması gerekmektedir. 

dünyadaki gelişmelere önyargı ile karşı çıkan demokrasi dışı oluşumların aksine; değişimi ve gelişimi anlamaya çalışan bir sendikacılık kültürüne sahip olan memur-sen ve bu konfederasyona bağlı sağlık-sen gücünü, kendisini var eden her bir üyeden, bireyden alan bir sivil toplum kuruluşu olarak, ülkenin medeniyet değerlerine sahip çıkmış, temsil ettiği kitlelerin hak ve hukukunun korunması ve çalışma barışının temini için verdiği mücadeleyi, kendisi için varlık sebebi saymıştır. kısaca sağlık-sen, bu ülkenin üreten insanlarını yıllarca sömüren vesayetçi yapıların karşısında durarak, sivil inisiyatifin en güçlü sesi, örgütlü mücadelenin en güçlü kalesi olmuş ve olmaya devam edecektir.

selam ve dua ile…      

  • PAYLAŞ :