PANDEMİ SÜRECİ VE TÜRKİYE’DE SAĞLIK ÇALIŞANI OLMAK

Başladığı ülke dışındaki ülkeleri de tehdit edecek boyuta ulaşan ve kontrol altına alınması küresel bir çabayı gerektiren, olağanüstü bir pandemi sürecinden geçtik, geçiyoruz.

Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun denetim önlemlerini hayata geçirmesi, en az tanı ve tedavi süreci kadar önemliydi.

İlk olarak sağlık tesisleri hazırlanmaya başlandı. İkinci olarak, ‘’tespit, önleme ve tedavinin’’ altı çizildi. Daha sonra “bulaşıcılığı azaltmak ve baskılamak” için karantina uygulamalarına geçildi.

Virüs, yaşamımızdan yitip giden bazı şeyleri ise geri verdi: Sağlığın değerini, rengin, dilin, paranın, coğrafyanın ve statünün bir sağlık imtiyazı olmadığı gerçeği gibi…

Peki tüm bu yaşananlar bağlamında, pandemi düzeyine ulaşan salgının seyrini değiştiren ve özveri ile mücadele eden sağlık çalışanlarının bulduğu karşılık ne oldu?

Canını dişine takarak adeta bir seferberlik başlatan sağlık çalışanlarının çok değerli fedakârlığı ne ölçüde takdir edilebildi?

Koronasız bir dünya istiyoruz, güzel. En azından kontrol edilmiş bir koronaya razıyız, bu da güzel. Peki ya sağlık çalışanları… Koronavirüs salgını başlamadan önce olduğu gibi, şimdi ve gelecekte aynı iştiyakla görev yapan sağlık çalışanları?

Maalesef ki Türkiye’de sağlık çalışanı olmanın zorluğu ile sağlık çalışanının gördüğü kıymet arasında ciddi mesafeler var.

Sağlık Çalışanı denince;

Artık çözüm değil sorun üreten duvara toslamış bir döner sermaye sistemi ile imtihanı… Yoğun ve uzun süreli iş yükü ile farklı istihdam modellerinin ortaya çıkardığı tehdit altındaki çalışma barışı… İsteyerek başlanılan mesleğin, fırsat olsa değiştirileceğini düşünmeye kadar varan bir bezginlik ve tükenmişlik akıllara geliyorsa, sağlık çalışanlarına ilişkin görkemli duyarlılıkların, coşkulu alkışların tek başına bir anlamı olmadığı gerçeğini artık görmemiz lazım.

COVID-19 pandemisi nedeniyle Maliye ve Hazine Bakanlığı tarafından genel bütçeden karşılanmak üzere, Sağlık Bakanlığı’na sağlık kurum ve kuruluşları ile üniversite hastanelerindeki sağlık çalışanlarına Mart-Nisan-Mayıs aylarında performansa bakılmaksızın tavandan ek ödeme verileceği Sağlık Bakanı tarafından ifade edilmiştir. Ancak hem hekimler arasında hem hekim dışı sağlık çalışanları ile hekimler arasında hem de hekim dışı sağlık çalışanları arasında performans sisteminden kaynaklanan çarpıklıklardan dolayı hakkaniyetli olmayan bir ücretlendirme ortaya çıkmıştır. Sağlık çalışanları arasında memnuniyetsizlik oluşturarak sisteme olan inanç ve güveni zedelemiş, COVİD-19’la mücadele sürecinde bu sorunlar giderek derinleşmiş ve sağlık çalışanları daha da yıpranmıştır.

Sağlık çalışanlarının yüzde 60’dan fazlası mesleğinden maalesef memnun değildir…

Çalışanlar geceleri nöbetteyken aklı çocuğunda kalmaktadır…

Sağlık çalışanlarının büyük çoğunluğu kredi kartı kullanıyor ve harcamalarını kredi kartı ile yapmak zorunda…

Kart kullananların yarıya yakını borçlarının sadece asgari tutarını ödeyebiliyor.

Yeteri düzeyde sağlık çalışanı istihdamı yapılmadığı için hem iş yükü hem de çalışma süreleri çalışanın belini büküyor.

Sağlık çalışanları arasında boşananların hatırı sayılır bir bölümü mesleğinin boşanmada etkili olduğunu söylüyor.

İstihdama baktığımızda OECD ülkelerinde toplam istihdam içinde sağlık ve sosyal hizmet çalışanları istihdamı .1 iken Türkiye’de bu rakam %4.2’dir. Bin kişiye düşen ebe-hemşire oranı OECD Ülkelerinde %8.8 iken Türkiye’de bu rakam %2.1 olarak görülmektedir.

Sağlık çalışanının olumsuzluk ve kısıtlamalarla imtihanı gözardı edilerek, görmezden gelerek “Türkiye’de Sağlık Çalışanı Olmak” meselesini anlayabileceğini sanan herkes, “sağlık çalışanının ruh hali”  hususunda büyük bir yanılgıya düşmektedir.

Sağlık-Sen olarak sendikal mücadelede yaşanan sorunları dillendirmenin yanında somut tespit ve öneriler ile desteklemek gerektiği anlayışı ile sorunun var olduğunu söylemek çözüm getirmiyor.  Bunu söylerken çözüm önerisini de ortaya koymak son derece önemlidir dedik. Kurulduğumuz günden bugüne imzamızı taşıyan her kazanımımızda ortaya koyduğumuz bilimsel çalışmaların katkısı olduğu gerçeğini unutmayalım.

Çalıştay ve araştırmalarımızın sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının sorunlarının çözümünde katkı sunmasını temenni ederek emek veren herkese teşekkür ediyorum.

Mutlu çalışan, nitelikli sağlık hizmeti sunar, verimli ve faydalı olur.

SELAM VE DUA İLE…

  • PAYLAŞ :