MEMİŞ: TAM GÜN UYGULAMASI DEVAM ETMELİDİR

Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, tam gün uygulamasından vazgeçilmemesi gerektiğini, özel sektöre geçişi önlemenin yolunun ise kamuda görev yapmayı cazip hale getirmekten geçtiğini söyledi. Konuyla ilgili olarak bir basın toplantısı düzenleyen Metin Memiş, tam gün uygulamasına yönelik hazırladıkları raporu açıkladı.

                          

Kamudaki hekimlerin büyük kesiminin (yüzde 96)  büyük uyum sağlamasına karşın, tam güne direnen üniversite hocalarının baskısına boyun eğilerek bir süreç başlatıldığını söyleyen Memiş, yapılan düzenlemenin zamanında yapılmadığı için kimseyle paylaşılmadan, aceleyle yapılmak istenmesini de eleştirdi.

 

Tam gün yasasının vatandaşların sağlık hizmetinden en üst seviyede faydalanması ve memnuniyeti artırması için uygulamaya konulan bir sistem olduğunu söyleyen Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, “Bu uygulamaya karşı olumlu bir bakış açısı ve vatandaş memnuniyeti varken, sistemin değiştirilmek istenmesi anlaşılır bir durum değildir. Sisteme uyum sağlamayan üniversite hocalarının yeniden kazanılması takdir edilecek bir çalışma olmasına karşın, bu düzenleme yapılırken, sistemin temelleri ile oynanması ve sisteme uyum sağlamış olan diğer hekim ve sağlık çalışanlarının huzurunun bozulması kabul edebileceğimiz bir durum değildir.” dedi.

ÜNİVERSİTE ŞARTLARI, HOCALAR TARAFINDAN TERCİH EDİLİR HALDE OLMALI

Tam Gün Yasası’na yönelik önerilerinin uygulanması halinde çalışma barışının bozulmayacağını belirten Memiş, tamamı olmasa bile büyük bir çoğunluğun tam gün sistemine dahil olacağını kaydetti. En önemli önerilerinden birinin hocalara üniversiteyi tercih edecek makul düzeyde ücret verilmesi olduğunu belirten Metin Memiş, bunun yapılabilmesi için de sağlık hizmetlerinin performans ücretleri ile eğitim ve araştırma hizmetlerinin performans ücretlerinin ayrı ayrı hesaplanarak hocalara verilmesi gerektiğini kaydetti.

GELİRİN YÜZDE 80’İ SABİT, YÜZDE 20’Sİ PERFORMANSA DAYALI OLMALI

Önerileri arasında performansa dayalı ödeme sisteminin üniversitelerin özellikli yapıları dikkate alınarak yeniden tasarlanması ve uygulanması gerektiğini de belirten Sağlık-Sen Genel Başkanı Memiş, bunu özelikle de bilimsel çalışmalar ve eğitim açısından önemli olduğunu vurguladı. Performansa dayalı ödeme sistemiyle sağlık çalışanlarının toplam gelirlerinin en az % 80’inin sabit gelirden, % 20’sinin ise performans payından olmasını öneren Metin Memiş, gelirin tümünün de emekliliğe yansıması gerektiğini ifade etti.

ÖZEL SEKTÖRDEKİ HOCALAR, DEVLETTE EĞİTİM ARAŞTIRMA AMAÇLI GÖREV ALABİLMELİ

Özel sektörde görev yapan hocalara ise eğitim ve araştırma amacıyla, sözleşmeli olarak devlet üniversitelerinde görev yapma imkanı verilmesini isteyen Memiş, bu şekilde tam gün nedeniyle özel sektöre giden ve üniversitesinden de kopmak istemeyen hocaların geri kazanılabileceğini belirtti.

AYRIMCILIK YAPILARAK ÇALIŞMA BARIŞI BOZULUYOR

Basından öğrendikleri kadarıyla tasarıda yer alan, “mesai saati dışında” özel ve vakıf hastanelerinde çalışma şartının, “saat 14.00” olarak değiştirilmek istendiğini söyleyen Memiş, bunun tam günün uygulanmaya başladığı tarihten öncesinde bile verilmeyen bir ayrıcalık olduğunu vurguladı. Yine basından öğrendikleri kadarıyla, yapılacak düzenleme sonrası tıp ve diş hekimliği fakültelerindeki öğretim üyelerinin herhangi bir kısıtlama olmadan özel ve vakıf hastanelerinde çalışabileceğini söyleyen Memiş, öğretim üyelerinin rektörün yetki ve inisiyatifiyle % 50’si veya tamamının özel ve vakıf hastanelerinde çalışabilmesinin, sağlıktaki dönüşümde hedeflenen sonuçlara ulaşma açısından tavizkâr bir uygulama olarak değerlendirdi.

Metin Memiş, ayrıca karşı çıktıkları bu düzenlemenin, tam gün uygulamasının da içinde yer aldığı yasal değişiklikle, çalışma süreleri 40 saate inen sağlık çalışanlarının, fiilen 45 saat olarak çalıştırılmaya devam edilmesine karşın hocaların mesaisinin 14’de bitirilmek istenmesinin ise çalışanlar arasında ayrımcılık ve çifte standart olacağını ifade etti.

ÖZEL SEKTÖR GÜÇLENİRKEN HEM KAMU, HEM VATANDAŞ ZARAR GÖRECEK

Öğretim üyelerinin yarım gün üniversite hastanesinde, yarım gün ise özel ve vakıf hastanelerinde çalışacak olmaları beraberinde kamudan özel sektöre hasta transferini gündeme getireceğini de vurgulayan Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, “Bu durum özel sektörün payını ve gücünü; vatandaşın ise cebinden yapacağı sağlık harcamasını artıracaktır. Bu sonuç, sosyal devlet anlayışına sahip Türkiye’de kabul edilebilir bir durum değildir.” şeklinde konuştu.

TAM GÜNDEN DÖNÜŞ OLMAMALI

Düzenlemenin bu şekliyle gerçekleşmesi halinde, ‘Tam Gün’ uygulamasından söz edilemeyeceğini de belirten Metin Memiş, hekimle hasta arasına para ilişkisinin gireceğini, sağlık hizmeti akışında özel sektörün hareket alanı ve rekabet gücü genişlerken kamu hastanelerinin bu işten zarar görebileceğini ve sağlık çalışanlarının iş motivasyonlarının zarar göreceğini vurguladı.

Sağlık-Sen olarak tam gün uygulamasını, yani tek bir işyerinde çalışmayı tavizsiz olarak desteklediklerini de söyleyen Memiş, “Ancak Tam Gün Yasası’nın mevcut halini ve bugün Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği maddelerle ilgili yapılan düzenleme önerilerini sahanın sorunlarından ve sağlık sisteminin geleceğine ilişkin gerçeklerden uzak buluyor ve desteklemiyoruz.” dedi. Metin Memiş’in ayrıca özel sektör ile vakıf üniversitesi hastaneleri arasındaki afilasyonların da sıkı kurallara bağlanması gerektiğini, vakıf hastanelerine de hekim istihdamında sınırlama getirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

 

Metin Memiş, düzenlemenin bu şekliyle gerçekleşmesi halinde yaşanacak sıkıntıları şu şekilde özetledi:

1.            Sayın Bakan 14 Mart Tıp Bayramında kamuoyuna Tam Günün ruhundan taviz verilmeyeceğini söylemişti. Ancak düzenleme bu şekliyle çıkarsa “Tam Gün” uygulamasından bahsedilemez.

2.            Geçmişte olduğu gibi hekimle hasta arasına para ilişkisi girer. Tam Gün Çalışma düzenine gerekçe oluşturan sosyal problemler yeniden ortaya çıkar.

3.            Sağlık hizmeti akışında özel sektörün hareket alanı ve rekabet gücü genişler. Kamu hastaneleri bu işten zarar görebilir.

4.            Başta tam gün sistemine ayak uyduran hekimler (%96) olmak üzere sağlık çalışanlarının iş motivasyonları zarar görür.

 

Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş’in önerileri ise şu şekilde:

1.      Kamu sektörü ile özel sektör arasındaki çıkar ilişkilerine son verecek düzenleme ve denetleme mekanizmalarının oluşturulması gerekmektedir.

2.      Hastane ayırımı gözetilmeksizin tüm sağlık çalışanlarının maaş ve özlük haklarının iyileştirilmesi gerekmektedir.

3.      Hocaların üniversiteyi tercih edecek makul düzeyde ücret geliri elde etmesi sağlanmalıdır.

4.      Performansa dayalı ödeme sisteminin üniversitelerin özellikli yapıları dikkate alınarak yeniden tasarlanması ve uygulanması gerekmektedir.(özelikle de bilimsel çalışmalar ve eğitim açısından)

5.      Performansa dayalı ödeme sistemi daha rasyonel ve adil bir yapıya kavuşturulmalıdır. Performansa dayalı ödeme sistemi ile ilişkili olarak sağlık çalışanların toplam geliri içerisinde sabit gelirin payı en az %80, performansın payı ise %20 olmalı ve gelirin tümü emekliliğe yansımalıdır.

6.      Üniversite öğretim üyelerinin daha fazla hekim yetiştirmesi, araştırmaya daha fazla zaman ayırması için tüm mesaisini üniversiteye harcaması gerektiğine inanıyoruz. Üniversitelerdeki eğitim ve araştırma faaliyetleri mevcut ek ödeme sisteminin dışında farklı kriterlerle ölçülerek ikinci bir performans ödeneği ile fonlanmalıdır. Burada eğitim ve araştırma faaliyetlerine harcanan zaman, yapılan bilimsel yayınlar, akademik tecrübe gibi ölçülebilir somut kriterler konmalıdır. Sağlık hizmetlerinin performans ücretleri ile eğitim ve araştırma hizmetlerinin performans ücretleri ayrı ayrı hesaplanarak hocalara verilmelidir.

7.      Özel sektörde görev yapan hocalar eğitim ve araştırma amacıyla, sözleşmeli olarak üniversitelerde görev alabilmelidir. Bu şekilde tam gün nedeniyle özel sektöre giden ve üniversitesinden de kopmak istemeyen hocalar geri kazanılabilecektir.

8.      Özel sektör ile vakıf üniversitesi hastaneleri arasındaki afilasyonlar sıkı kurallara bağlanmalıdır. Sağlık Bakanlığı yaptığı uygulamalarla özel sektörde hekim çalışma koşullarını ve çalıştırılacak hekim sayısını kurallara bağlamıştır. Ancak yapılan düzenleme ile Vakıf Üniversiteleri ve Özel Hastanelerin Afiliasyonunun önünün açılması ile kesin kurallar konulmuş bu alan dolaylı olarak delinmiş oldu. Bu haliyle bu yolu kullanmak isteyen özel hastane, vakıf üniversitesi ve hekimlerin sayısının gün geçtikçe arttığı gözlemlenmektedir. Bu çerçevede vakıf hastanelerine de hekim istihdamında sınırlama getirilmelidir.

9.      Sağlık hizmetlerinin verimli, etkili, sürdürülebilir ve hakkaniyetli bir şekilde tüm vatandaşlar tarafından erişilebilmesi ve kullanılabilmesi için hekimler başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının tam gün çalışması gerekmektedir.Sağlık sisteminin orta ve uzun vadede sürdürülebilir kılınabilmesi için sağlık insangücü dahil tüm kaynakların rasyonel bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Tam gün bu rasyonel kullanımın bir aracıdır.

  • PAYLAŞ :