Sağlık-Sen’in Hizmet Sendikacılığı, 130 bin üye ile Yoluna Devam Ediyor

 

Ankara 12. İş Mahkemesi, sendikamıza kendi iradeleri ile üyelik başvurusu yapmış olan 5 bin 333 üyemizin üye formunun iptal edilmesi yönünde karar vermiştir. İnsanların demokratik tercihleriyle çelişen söz konusu karara karşı, sendikamız Yargıtay'a itirazda bulunacaktır.

 

Sendikal mücadeleyi bir takım siyasal ve ideolojik hedeflerini sürdürmek için bir iktidar mücadelesine dönüştürmeyi amaç edinmiş malum çevreler, çalışanların demokratik tercihleri karşısında ibret verici bir tahammülsüzlük sergilemişler ve üye iradesini hiçbir şekilde ortadan kaldırmayacak bir eksikliği fırsata çevirmeye çalışmıştır.

 

Yargıtay aşamasında devam eden dava ile ilgili şu gerçeklerin bilinmesinde fayda bulunmaktadır:

 

-Çalışma Bakanlığı; mahkemenin talebi doğrultusunda gönderdiği resmi yazıda, "üyeliklerin genel merkez tarafından onaylandığı ve karar defterinde yer aldığı sürece şube mührünün iptal gerektirici bir durum oluşturmadığı" şeklinde görüşü belirtmiştir.

 

-Mahkemece iptal edilen üyeliklerin hepsi Sendika Genel Merkezi tarafından kabul edilmiş üyeliklerdir. Kaldı ki, 4688 Sayılı Sendika Yasası'na göre, sendika genel merkezi üyelik başvurusunu onaylamasa bile 30 gün sonunda üyelik geçerli olmaktadır.

 

ILO'nun örgütlenme hakkını teminat altına alan sözleşmelerine alenen aykırılık teşkil eden kararın Yargıtay'dan döneceğine inanıyoruz.

 

Bugün kesinleşmemiş bir karardan nemalanmaya çalışan malum sendika, çalışanların tercihine ipotek koyabilecek hiçbir karar olamayacağını gördüğü için, Sağlık-Sen'in 2010 yılında 10 bin üye farkıyla ulaştığı yetki ile ilgili yargı yoluna başvuramamıştır.

 

Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının güveni ile birlikte yetkiyi de kaybeden malum sendika, Sağlık-Sen'i usulsüzlükle suçlarken, önce 7 yıllık dönemde ne yaptıklarına, sonra da Sağlık-Sen'in 2 yıllık yetki dönemine baksınlar...

 

Biz yetkiye ulaştığımız ilk yıl toplu sözleşme talebiyle masaya oturduk ve tabanımıza hizmet sendikacılığı farkını ispat ettik. Onlar ise, siyasetten aldıkları emirle, toplu sözleşme hakkının imzalandığı mutabakat metnine bile imza atmaktan kaçarak, 7 yıl kamu çalışanlarını toplu sözleşme hakkından mahrum kalmasının, sorunlardan nemalanma alışkanlıkları olduğunu ispat ettiler.

 

Ancak, Sağlık-Sen'in hizmetleri ile büyüdüğünü bir türlü anlamak istemeyen bu çevreler, sadece kendileri çalıp, kendileri söylüyorlar.

 

Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının güveni, Sağlık-Sen'i, 2008'de 26 bin, 2009'da 22 bin, 2010'da 10 bin üye artışı ile son üç yılda Türkiye'nin en çok büyüyen sendikası haline getirmiştir.

 

Halen bu gerçeği görmek istemeyenlere işte 15 Mayıs cevabımız: 135 BİN ÜYE....

 

Hizmet sendikacılığımızı zirveye taşıyan sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına saygıyla duyurulur.

 

Sendikamızın açıklamasını yüklemek için tıklayın.

 

  • PAYLAŞ :