VERİLEN SAĞLIK HİZMETİ İLE HİZMET VEREN SAĞLIK ÇALIŞANLARI AYNI KATEGORİDE DEĞİLDİR

Türkiye'de sağlık hizmeti; maaş, döner sermaye, ek ödeme ve istihdam gibi sorunların varlığına rağmen, sağlık çalışanlarının özverisi ve gayreti ile AB ve gelişmiş ülkeler standartlarında verilmeye çalışılmaktadır. Ancak sağlık çalışanları hakları noktasında ise maalesef gelişmekte olan yani 2. dünya ülkeleri kategorisinde yer alması konusunda şapkayı masaya koyup etraflıca bir değerlendirme yapmak gereklidir diye düşünüyorum.

Biliyoruz ki değişmeyen, yenilenmeyen, özgürleşmeyen, geleceği öngörmeyen resmi-sivil hiçbir kurumun çalışanları için sağlıklı, doğru ve yararlı çözüm yolları bulması ve onlara fayda sağlayacak projeler üretmesi beklenemez. 

Bu anlamda Sağlık Bakanlığı ve bürokratların mevcut siyaset zemininde ve yönelen istikamette sağlık çalışanlarının olmazsa olmaz dediği ve Sağlık-Sen olarak da toplantı, yürüyüş, gösteri, basın açıklamaları ve benzeri eylemlerin yanında hazırladığımız çağrı, kitap, dergi ve broşür yoluyla yapılan döner sermaye, ek ödeme, istihdam vb. gibi sorunlarımıza adaleti esas alan arayışlar noktasında adım atması mümkün gibi görünmemektedir.

Sağlık-Sen olarak yıllardır mücadelesini verdiğimiz ve seslendirdiğimiz sağlık çalışanları hakları için sorun çözecek, çözüm üretecek bir sistem kurarak değişimi hayata geçirecek; rekabetçi ve gelişimci bir iradenin ortaya konulmadığına şahit olmak üzücü ve kaygı verici bir hal almıştır.

Mevcut döner sermaye ve ek ödeme sistemi marifeti ile kendi içinde adaletsizliği barındıran ve miadını doldurmuş bu sistem üzerinde yapılan her uygulama, çalışanlar arasında memnuniyetsizliği daha da açık hale getirerek derinleştirmektedir. 

Bakanlık ve bürokratlarının önceliği döner sermaye sistemini restore edecek ve ileriye taşıyacak, yeni sistem ve modellere kapı aralayacak stratejiler üzerinde durma olmalıdır. Bunun ilk adımı da hantal ve yetersiz mevzuat anlayışının değişmesi ile mümkündür.

Şunu da ifade etmekte yarar görüyorum: Yetkili Sendika Sağlık-Sen dışındaki sağlık hizmet kolundaki diğer sendikalar, yalan yanlış beyanlar üzerinden söylem ve eylemlerini farklı kullanarak Sağlık-Sen’e düşmanlık üreterek büyük açmaza gireceklerine, kendi sendikal gündemlerini oluşturmaya baksınlar. Aksi takdirde Sağlık-Sen lokomotiflerine vagon olarak eklemlenerek gündem fırsatçılığı ile devam etmek zorunda kalacaklar.

Sağlık-Sen olarak; sendikal zeminde hak arama mücadelesinin netice vermesi için teşkilatlardan gelen talepler ve bu talepleri kazanıma çevirmeye çalışan sağlam irade olmak üzere iki şartın bir araya gelmesinin gerekliliğine inanıyoruz.

Sağlık çalışanlarının Covid-19 ile mücadelesi başta olmak üzere alın teri ve emeklerinin karşılığı olan haklarının verilmesi konusunda atılan her adımı desteklemek ve yerini bulmamış, verilmemiş, gasp edilmiş, alıkonuşmuş hakların parçalı paketlerle değil, tümünü alana kadar mücadeleye devam etmek, Sağlık-Sen'in öncelikli tavrı ve birincil ödevidir. 

Selam ve dua ile…
 

  • PAYLAŞ :