DEĞİŞİM VE GELİŞİM LİDERLİĞİ

Memur-Sen'in kurucusu Merhum Mehmet Akif İNAN sendikal mücadeleyi Türkiye'nin geleceğini yeniden inşa edecek "Erdemliler Hareketi" olarak tanımlamış olması onun 'ufka' bakan çok büyük bir önder olduğunun göstergesidir.


Bu ülkenin petrol ve doğalgazdan daha çok Türkiye'yi şaha kaldıracak nitelikli yetişmiş idealist insanlara ihtiyacı var.
Mehmet Akif İnan'dan bu misyonu devralan bizler o liderin gölgesine sığınıp kalmak yerine hem kendimizi, hem de değişim ve gelişimi sürekli kılacak liderleri yetiştirmede gerekli organize yapıyı inşa etmeliyiz.


Böylece erdemli insanlardan oluşan kadro hareketi toplumsal iyiliğin, toplumsal gelişmenin, refahın ve ekonomik kalkınmanın itici gücü, katalizör görevini yerine getirmiş olur.


Necip Fazıl'ın teşkilatımızı ve teşkilatın omuzlarındaki yükün büyüklüğünü ifade eden şu dizeleri çok anlamlıdır.


Sen bir devsin, yükün ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!


Ancak ülkenin bürokraside ve akademik camiada yöneten ve üreten insan yetiştirecek bir plan ve programının olmaması Türkiye'nin en temel sorunudur.


Dünya’ya 600 yıl hükmetmiş olan Osmanlı İmparatorluğu'nun Enderun gibi üst düzey yönetici yetiştiren bir sistemi olmasına rağmen moderniteyi esas almış olan Türkiye Cumhuriyeti'nin üst düzey yönetici yetiştirecek bir sisteminin olmaması ülke ve millet adına büyük bir eksikliktir.


Hali hazırda her düzeyde yönetici atanmasındaki tek tercih nedeni iyi insan olmasıdır ki bu yeterli bir referans değildir.
Planlama, Örgütleme, yön verme, koordinasyonu sağlama, karar verme, motivasyon ve yenilik yapma konularındaki yetkinlik yönetici olarak atanacak kişilerde kazanılmış özellikler olmalıdır.


Aynı şekilde kamu otoritesine karşı, toplumun duygu, düşünce, istek ve arzularına rehberlik yapmakta olan STK'ların yapı ve stratejilerini değişen dünya ile uyumlu halde getirmesi gerekir.


STK'ların ortaya koymuş oldukları önerilerin süreç içerisinde değerlendirildiği itibar karneleri olmalıdır.


Dün söylediklerinden dolayı almış olduğu karne notu bugün söylediklerinin ne derece dikkate alınacağı ile ilgili önemli bir gösterge olmalıdır.


Devletin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, kabinenin ve bürokrasinin ülke meselelerine popülist yaklaşmaması gerektiği gibi STK'ların da meselelere popülist yaklaşmaması gerekmektedir.


Gelecek günlerin ülkemize, milletimize, çalışanlarımıza refah, huzur, sosyal ve ekonomik kalkınmışlık getirmesi temennisi ile bir sonraki yazıda buluşmak dileği ile mutlu yıllar...
 

  • PAYLAŞ :