Düştükleri Bataklıktan Zirveye Taş Atmaya Çalışan Zavallılar

Türkiye’nin normalleşme sürecinden rahatsızlığın, demokratikleşmesine ve sivilleşmesine yönelik hazımsızlığın zirvesi olan 17 Aralık ve 25 Aralık kirli vesayet kalkışmasının karşısında duran, paralel ayak oyunlarını deşifre eden bütün kişi ve kurumları hedef alan Zaman Gazetesi, yaptığı gerçekdışı haberlerle, toplu sözleşmeyi değersizleştirme ve Memur-Sen’i karalama hedefli çarpıtmalarına devam ediyor.

 

Zaman Gazetesi, bugünkü nüshasının birinci sayfasında verdiği haberle, Memur-Sen’e yönelik karalama kampanyasında izan, insaf, ahlak ve gazetecilik ilkelerinden ne kadar uzaklaştığını itiraf ediyor. 8 Ağustos 2013 tarihli nüshasında toplu sözleşmeye ilişkin değerlendirmesini “Memura Çifte Bayram” başlığıyla haberleştiren Zaman, bugünkü nüshasında ise “Memura ilk kez temmuz zammı yok” başlığıyla toplu sözleşmeyi ve Memur-Sen’i hedef alıyor. Aradan geçen zaman diliminde toplu sözleşme metninde bir değişiklik yok. Aradan geçen zaman diliminde gazetenin çalışma hayatı haberlerine yön veren ekipte de bir değişiklik yok. Her şey aynı ancak yorum değişti. Bu bakış ve yorum değişikliği hangi aralık gerçekleşti diye sormak gereksiz. Bu değişimin gerekçesi,17 Aralık ve 25 Aralık.

 

Paralel kalkışmanın basın alanındaki kolonu vazifesini üstlenen gazetenin, kendi deyimleriyle “memura çifte bayram” hükmündeki toplu sözleşmeyi “memurlar mağdur edildi” platformuna taşıma gayreti, 17 ve 25 Aralık’tan sonra bütün zamanını kirli ilişkiler yumağının ve paralel vesayet ordusunun neferlerinin açığa çıkmaması stratejisinin sivil toplum ve sendikacılık alanına dair eylem planının eseridir. Paralel evrenin basındaki kara deliği Taraf’ın geçtiğimiz günlerdeki yalan manzumesinden sonra Zaman’ın dün ve bugünkü nüshalarında yer alan yazı ve haberlerle Memur-Sen’i hedef alması, bu eylem planında sorumluluk alanların kimler olduğunu da ortaya çıkarıyor.

 

Aslında, gazetenin bugünkü nüshasında yer alan haber, içeriğindeki kelime ve cümlelerin her biri harfler aracılığıyla oluşturulan israf yığını olmak dışında bir anlam ifade etmiyor. Haberi okuyunca, karşımızda taban aylık zammının yansımalarını idrakten, yüzdelik zam ile taban aylık zammı arasında karşılaştırma yapmak için gereken temel matematik becerilerinden, birinci ve ikinci altı ay şeklinde ikiye bölünmeden yılın ilk ayından itibaren alınan zammın yıllık gelir artışı itibariyle yüzdelik ve ikiye bölünerek verilen zamdan daha karlı olduğunu görme/anlama kapasitesinden yoksun birileri eliyle kaleme alınmış bir yazıyla karşılaştık.

 

 

Biz yine de, onların toplu sözleşmenin kazanımlarını, taban aylığa yapılan zammın önemini, 7 Ağustos 2013 tarihinde imzalanan toplu sözleşmenin kendilerinin ifadesiyle “memura çifte bayram” yaşattığını anlamaları ve kamuoyunun da hatırlaması için 2014-2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşmeyle elde ettiğimiz kazanımları bir kez daha ifade edelim.

 

Taban aylık zammıyla,maaşlar arasındaki makas daralırken, emekli maaşı ve emekli ikramiyesine mahsus yüksek oranlı artış sağlandı.

 

Memur-Sen Konfederasyonu olarak, 2. Dönem Toplu Sözleşmelerinde; kamu görevlileri arasındaki maaş dengesizliğinin giderilmesi, düşük maaşlı kamu görevlilerine daha yüksek oranlı maaş artışı, emekli maaşı ve ikramiyesinde daha yüksek tutarlı artış sağlanması hedeflerini benimsedik. Bunun bir sonucu olarak, her üç hedefe birden ulaşmak amacıyla toplu sözleşmenin ilk yılı için taban aylık üzerinden seyyanen zam yapılması ve ikinci yıl içinse yüzdelik zam artışı ve enflasyon farkı çerçevesinde toplu sözleşmeyi mutabakatla sonuçlandırdık.

 

Taban aylığa yapılan zammın oranı  %17 olarak gerçekleşti

Toplu sözleşmeyle, taban aylığı 1.027 TL’den 1.202 TL’ye yükselmiş ve bugüne kadar taban aylığında ilk defa 175 TL artış sağlanırken, taban aylıktaki artış oranı, hem 2013 yılsonu enflasyonunun hem de 2014 yılı için öngörülen tahmini enflasyonun çok üzerinde olacak şekilde %17 olmuştur. Taban aylıkta sağlanan 175 TL’lik artış, kamu görevlilerinin maaşlarına 123 TL, emekli kamu görevlilerinin maaşlarına ise 146 TL net artış olarak yansımıştır. Bunun yanında, taban aylığa yapılan bu artışın kamu maliyesine yansıması, her kamu görevlisi için aylık 210 TL olarak gerçekleşmiştir.

 

En düşük emekli maaşında %12.46, hemşire emeklisinin maaşında %9.43 artış

2014 yılının ilk 5 ayında enflasyonun beklentilerin üzerinde %5,38 oranına ulaşması kapsamında, kamu görevlilerinin maaşlarının enflasyon karşısında eridiği iddiası da gerçeği yansıtmamaktadır. Taban aylığa yapılan zam, emekli maaşlarında; en düşük emekli maaşı boyutuyla %12.46, öğretmen emeklisinde %9.15, hemşire emeklisinde % 9.43, emekli mühendis için %7.29,  emekli genel müdür için ise %3.3 oranında artış sağlamıştır. Emekli maaşlarındaki bu artışlar sonucunda; en düşük emekli maaşının, en yüksek emekli maaşına oranı %22’den %24 yükselirken, en yüksek maaş ile en düşük maaş arasındaki oransal tutar 4,5 kat’tan 4,1 kata gerilemiştir.

 

Emekli ikramiyesinde 5.250 TL artış elde edildi

Taban aylığa yapılan artış, fiilen çalışılan dönemdeki maaş ve emekli maaşı yanında emekli ikramiyesinde de son yılların en büyük artışını getirmiştir. 175 TL’lik taban aylık zammıyla, 30 yıllık hizmet süresi bulunanların emekli ikramiyesi 5.250 TL artmıştır. Bu tutar bütün kamu görevlileri için geçerlidir. Oransal bazda bakıldığında hizmetlinin emekli ikramiyesi %12.2 artarken, öğretmenin %9.1, teknisyenin %11.4, mühendisin %7.2, genel müdürün %5.8, müsteşarın %5.3 oranında artmıştır. Bunun sonucunda emekli ikramiyesi tutarları arasındaki düşük maaşlı kamu görevlileri aleyhine olan makas biraz daha daralmıştır.

 

Emekli kamu görevlilerinin 2014 yılında yıllık gelir artışı 1.752 TL oldu

Emekli kamu görevlilerinin maaş makası daraltılmıştır. Bu çerçevede, emekli kamu görevlilerimizin yıllık gelir artışı da 146×12= 1.752 TL olmuştur. Bu boyutuyla, genel müdür ve daha üst düzey gruptakiler hariç emekli kamu görevlilerinin seyyanen zam ve enflasyon farkı olmaması kaynaklı bir zararı bulunmamaktadır.

 

En düşük maaşlı memurun yıllık gelir artışı 2014 yılı için 1.476 TL oldu

Fiilen çalışmakta olan kamu görevlilerinin yaklaşık %85’i, 1 Ocak 2014’ten önce 2.700 TL’nin altında maaş almaktaydı. Bunun anlamı, net 123 TL’lik seyyanen zammın, %3+%3+enflasyon farkı içeren teklife göre kamu görevlilerinin büyük çoğunluğu için daha karlı olduğudur. Seyyanen zam yapılmasına bağlı olarak elde edilen yıllık gelir artışı ve maaş artışına bakıldığında, kamu görevlileri yılın ilk ayından itibaren enflasyonun çok üzerinde maaş zammı ve gelir artışı elde etmiştir. Bu yönüyle, toplu sözleşmeyle elde edilen taban aylıktaki %17’lik zammın ve buna dayalı olarak oluşan maaşların enflasyon karşısında erimesi söz konusu değildir. Örneğin hizmetli arkadaşımızın maaşı 1.646TL iken seyyanen zam ile 1 Ocak 2014’ten itibaren 1.769 TL’ye çıkmıştır. Bu arkadaşımızın maaşı %3+%3 zam uygulanacak olsaydı; 1 Ocak’ta ancak 1.695 TL’ye 1 Temmuz’da ise 1.745 TL’ye çıkacaktı. Yıllık gelir artışına baktığımızda, taban aylığa 175 Brüt, 123 TL net zam yapılmakla yıllık gelir artışı 1.476 TL olan hizmetli arkadaşımız, %3+%3 oranı uygulandığında ancak 894 TL yıllık gelir artışı elde edebilecekti. Bu anlamda, seyyanen zammın lehine sonuç doğurmadığı kamu görevlileri daire başkanı ile başlayıp müsteşara kadar uzanan üst düzey maaş grubudur. 2014 yılının ilk 5 ayı sonunda gerçekleşen %5,38’lik enflasyon oranının, hizmetli, memur, hemşire, öğretmen ve benzeri kamu görevlileri açısından maaşların/maaş zammının erimesi gibi bir durum oluşturmuş değildir.  Bu noktada özellikle bir hususun altını çizmek gerekiyor. 2014 yılı itibarıyla maaşlara yapılan artış, yıllık bazda yapılmıştır. Yani maaş artışı yılın iki yarısına bölünmek suretiyle yapılmadığından, kamu görevlilerinin %85’ini aşan bölümü yılın ilk maaşından itibaren yüksek oranlı maaş/gelir artışı elde etmiştir. Haber başlığı üzerinden gidersek, yılın ikiye bölünmesi suretiyle Ocak ve Temmuz aylarında maaş zammı ikiye bölünen kamu görevlilerinin/kamu görevlisi emeklilerinin maaşlarına yapılan zam ilk defa ikiye bölünmeden tek seferde alınmıştır. Bu suretle, kamu görevlileri Ocak ayından itibaren enflasyonun çok üzerinde maaş almıştır. Somut bir örnekle açıklamak gerekirse, %3+%3  teklifi kabul edilseydi 2000 TL maaş alan kamu görevlisinin 2014 Ocak maaşı 2060 TL olacakken taban aylık zammıyla 2014 Ocak’tan itibaren maaşı 2123 TL olmuştur. Bunun anlamı, bu kamu görevlisinin 2014 Ocak ayından itibaren her ay yüzdelik zamma göre 63 TL fazla zam almasıdır.

 

Öğretmenlerin 2014 yılı zam oranı %14 olarak gerçekleşti

Diğer taraftan, toplu sözleşmeyle, geçmiş yıllarda ek ödeme mağduru olan öğretmenlere 2014 yılında 123 TL net tutarlı seyyanen zamma ilave olarak özel hizmet tazminatlarına 1 Ocak’ta 75, ve 15 Temmuz’da 75 TL olmak üzere ilave 150 TL daha zam alınmıştır. Bunun sonucunda öğretmenlerimizin 2014 yılındaki maaş artışları yılın bütünü itibarıyla %14 civarında gerçekleşmiştir. Sayıları 800 bini geçen ve kamu personel sistemi içerisindeki en büyük kitleyi oluşturan öğretmenler dahil kamu görevlilerinin büyük çoğunluğunun maaşlarının, %5,38’e ulaşan enflasyon karşısında erimesinden değil enflasyonu eritmesinden bahsetmek gerekir.

 

4/C’lilerin maaşlarında aile yardımıyla birlikte %48’lere varan artış sağlandı

Bunun yanında,  kadroya geçirilmeleri konusunda ısrarcı olduğumuz 4/C’li personelin maaşları bu toplu sözleşme ile brüt 350 net 253 TL aile yardımıyla (eş ve altı yaş altı iki çocuk için) birlikte net 493 TL artmıştır. Bunun anlamı 4/C’li personelin maaşları, öğrenim durumlarına göre aile yardımı (eş ve çocuk yardımı da) dikkate alındığında %32’den %48’lere varan oranlarda artmıştır. Bekar veya aile yardımına müstehak olmayan 4/C’li personel için bu oranlar %20, %22, ve %24 oranında gerçekleşmiştir. Bu rakamlara ve yüksek oranlara rağmen, kamu görevlilerinin ve özellikle de 4/C’li personelin maaşlarının ve maaş zamlarının %5,38’lik enflasyon karşısında eridiğini iddia etmek, ancak gerçeğe gözlerini kapatanların veya gerçeğe aykırı kanaatlerini gerçek gibi yutturmaya çalışanların tevessül edeceği bir yoldur.

 

Üst düzey bürokratlar dışında maaşların enflasyon karşısında erimesi söz konusu değil

Sonuç itibarıyla, 2014 yılı için 175 TL brüt, 123 TL net (emekliler için 146 TL net) maaş zammı sağlayan taban aylık zammı, 2015 yılı içinse birinci altı ay ve ikinci altı ay için ayrı ayrı %3 zam ve her iki dönem için enflasyon farkı öngören toplu sözleşme; özellikle düşük ve orta maaş grubunda yer alan kamu görevlileri açısından daha yüksek oranlı zam ve daha yüksek yıllık gelir artışı sağlamıştır. Bu oran ve yıllık gelir artışı tutarları karşısında, 2014 yılının ilk 5 ayı sonunda gerçekleşen %5,38’lik enflasyonun kamu görevlilerinin %85’lik bölümü açısından eriyen maaş/maaş zammı oluşturması mümkün değildir. 2014 yılında enflasyon farkının olmayışı, sadece üst düzey bürokratlar açısından maaş artışlarının enflasyonun altında kalmasına neden olmuştur. Taban aylığa oransal olarak %17, tutar olarak brüt 175 TL, net 123 TL zam yapılmasını sağlamakla; kamu görevlileri arasındaki maaş dengesizliğini ve gelir adaletsizliğini gidermek hedeflerimiz yanında, kamu görevlilerinin yılın ilk ayından itibaren enflasyonun üzerinde maaş zammı alması hedefimize de ulaşmamızı da sağlamıştır.

 

2014 Ocak ayından geçerli olmak üzere, net 123 TL, emekli kamu görevlilerinin net 146 TL maaş zammı elde etmesine bağlı olarak; %5,38 oranında gerçekleşen enflasyona rağmen kamu görevlilerimizin %85’i, emekli kamu görevlilerinin ise %90’ı açısından maaşlarının enflasyon karşısında erimesi durumu söz konusu değildir. Ayrıca, 2014 yılında kamu görevlilerinin maaşlarına yapılan zammın, bütün kamu görevlileri için eşit tutarda (brüt 175 Tl, net 123 TL) olacak şekilde seyyanen belirlenmiş olması karşısında, enflasyon farkının hesaplanmasında hangi oranın esas alınacağını belirlemek mümkün olmayacağı gibi herhangi bir oranın tercih edilmesi halinde enflasyon farkı kaynaklı maaş artışının sadece üst düzey maaş grubundaki bürokratların maaş zammı almasına neden olacağını da göz ardı etmemek gerekir.

 

Toplu sözleşmeyle elde edilen mali kazanımları taban aylık zammından ibaret gösterme çabası; bakma, görme ve anlama yoksunluğunun zirvesidir.

 

2014-2015 dönemini kapsayan ve 1 Ocak 2014 ila 31 Aralık 2015 tarihleri arasında uygulanacak olan 2. Dönem toplu sözleşmesinin mali kazanımları, taban aylık zammıyla ve 2014 yılıyla sınırlı değildir. Öğretmenlere yönelik özel hizmet tazminatı ve öğretim yılına hazırlık ödeneği zammı, sağlık çalışanlarının döner sermaye artışı, orman yangınlarında görev alanlara yönelik yangın tazminatı kaynaklı fazla çalışma ücreti artışı, posta dağıtıcılarına tayın bedeli ödenmesi, toplu sözleşme ikramiyesinin 2015 yılında 20 TL’ye çıkarılması, 2015 yılında kamu görevlilerinin maaşlarına birinci ve ikinci altı ay için ayrı ayrı olmak üzere %3+%3 zam ve enflasyon farkı ödenmesi başta olmak üzere daha birçok kazanım 2. Dönem toplu sözleşmesinde yer almaktadır. Buna rağmen, toplu sözleşmeyi değersizleştirme yöntemini kullanarak Memur-Sen’e dil uzatmaya, Memur-Sen’i karalamaya yeltenen gazetelerin ve gazetecilerin kronikleşen ve tedavisi imkansız hale gelen gerçek dışı haber yapma ve yazma hastalığından kurtulmalarını temenni ediyoruz.

 

Memur-Sen’in yetkili konfederasyon olmasından rahatsızlığının dışa vurumu olarak gördüğümüz haber ve yazılarla gazetecilik etiğinin oldukça uzağında bir ikametgah tercih edenler; son dönemdeki yazı ve haberleriyle Memur-Sen’i karalama bataklığının yanında kendi haberlerini/yazılarını kendilerinin tekzip etmesine varan husumet çukurunda debelenip durmayı tercih ettiklerini ilan ediyorlar.

 

Onlar, debelene dursunlar, biz Memur-Sen olarak yetkili konfederasyon sıfatıyla kamu görevlileri için kazanmaya, kamu görevlilerine kazandırmaya devam edeceğiz. Memur-Sen olarak, millet iradesinin yanında durmaya, millete ve seçtiklerine karşı paralel ya da dikey vesayet kurma çabalarına girişenlerin karşısında olmaya devam edeceğiz. Milletin yanında olmaktan, millet iradesine taraf olmaktan, demokratikleşme, özgürleşme ve sivilleşme adımlarına destek olmaktan, Büyük Türkiye idealinin sivil toplum alanında öncülüğünü ve paydaşlığını yapmaktan vazgeçmeyeceğiz.

  • PAYLAŞ :