Hayat Kurtaran Ebeler, Hayata Küsmesin

Anne ve bebek ölümlerinin azalmasında önemli bir paya sahip ebeler, hayat kurtarmalarına karşın çalışma şartları ve ekonomik sebeplerle tükenmişlik içindedir.

Sağlık hizmetlerinde 2003 yılında yüzde 39,5 olan vatandaş memnuniyet oranı yüzde 76’ya çıktı. Sağlık-Sen tarafından hazırlanan Sağlıkta Dönüşüm Programı Değerlendirme Raporu’na göre Türkiye’de 2002 yılında bebek ölüm hızı binde 31,5 iken 2011 yılında binde 6,97 (AB ortalaması binde 4,0) olmuştur. Bu da göstermektedir ki yıllar itibariyle Türkiye’de bebek ölüm hızında önemli iyileşmeler söz konusu olmuştur. Bunun yanı sıra Türkiye’de anne ölüm hızı, 2006 yılında 100.000 canlı doğumda 30,93 iken 2011 yılı için 100.000 canlı doğumda 15,92 olarak kaydedilmiştir.

Elde edilen başarılarda önemli bir paya sahip ebe ve hemşirelerin sorunlarına yönelik yaptığımız araştırma raporundan çıkan sonuç ise çalışanlardaki tükenmişliği ve çalışma şartlarındaki memnuniyetsizliği ortaya koymaktadır. Çalışma koşullarından memnun olmayan çalışan oranı % 82,47, çalışma koşullarını bir önceki yıldan daha kötü olarak değerlendirenlerin oranı ise  % 47,24 olarak gerçekleşmiştir. Bu üzerinde düşünülmesi gereken bir sonuçtur.

Ebeler, kurumlarda hemşire ile aynı birimlerde (yoğun bakımlar, ameliyathane, diyaliz, acil vb.) çalıştırılmaktadır. Ancak o birimlerde çalıştıkları halde o birimi ilgilendiren eğitim ve sertifika programlarına katılamamaktadır. Ebelerin de bu eğitim ve sertifika programlarına katılmaları sağlanmalıdır. Vekil ebe hemşirelerin kadro talebi en kısa zamanda karşılanmalıdır. Ebelerin kendi kadrolarında istihdam edilmesi, uzman ebelik kadrosunun verilmesi gerekmektedir.

Eldeki tüm bulgular birlikte değerlendirildiğinde, ebelerimizin çalışma şartlarının iyileştirilmediği, çalışma şartlarından memnun olmadıkları, mesleği isteyerek seçmiş olmalarına rağmen (% 70,11), fırsatları olsa bu durumu değiştirmek istedikleri (% 68,06), ekonomik sıkıntılar sebebiyle aile içinde ve psikolojik olarak sıkıntılar yaşadıkları (%40,29), kendilerine (%87,95) ve ailelerine (%81,28) yeterince zaman ayıramadıkları, sosyal hayatlarının yok olduğu (%81,2) ve bütün bunların yaşam kalitelerini (yaşam kalitelerinden memnun olmayanların oranı % 74,39) ve memnuniyetlerini düşürerek tükenmişliğe yol açtığı görülmektedir. (Tükenmişlik oranı % 25,52)

Sağlık hizmetlerinin etkin yürütümü için yapılan çağdaş sağlık sistemine uygun örgütsel, eğitim ve yasal alanlardaki düzenlemeler gibi sistemin yapısal boyutunda yapılan değişikliklerin yanında birey boyutunda da incelemeler yapılması sağlık sisteminin etkin çalışması açısından önemlidir.  Sağlık sistemini birey boyutunda incelediğimizde, yaşam kalitesinin ve hayat memnuniyetinin etkilediği değişkenlerin hepsinin bir arada ele alınması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bir zincirin halkası gibi, halkalardan biri kırıldığında tüm zincir zarar görmektedir. 

  • PAYLAŞ :