İnsanca Çalışma Şartlarımız Kabul Edilmedi
03 Eylül 2019, Salı

HAKEM HEYETİ KARARINA ŞERH DÜŞTÜK

Toplu sözleşme masasında Sağlık ve Sosyal Hizmet kolunda yetkili sendika olarak katıldığımız toplantıda çalışanlar için elzem gördüğümüz maddeler kabul edilmediğinden uzlaşmaya dahi yanaşılmadığından toplantı ilerlememiş ve sorunlarımız çözülmeyecekse boş konuşmanın da anlamı yok deyip masadan kalkmıştık. Bu durum sonucunda hakem heyetine gidilmiş hakem heyeti de gerek ülkenin durumu gerek ekonomik kriz sebebiyle taleplerimizi reddetmiş bizde bu konularda “ŞERH”imizi düştük.

İNSANCA ÇALIŞMAK İÇİN BAŞVURUMUZ KABUL EDİLMEDİ.

Dünya standartlarında 100 bin hastaya 1025 hemşire-ebe düşerken ülkemizde bu durum 225 hemşire – ebedir. Bunun yanında sağlık hizmetine başvurma oranı 3,2 lerden 8,2 lere çıkmış fakat bu artışın yanında sağlık ve sosyal alanda çalışan sayısı arttırılmamıştır. Bu durum sonucunda 180 saat normal mesai yapan çalışan 130 saatte fazla çalışma zorunda kalıyor. Fazla çalışma yaptığımızda kanunen izin verilmesi verilemiyorsa ücret ödenmesinin yapılması gerekmektedir. Fakat bu çalışma şartlarında bir çalışana 16 gün izin verilmesi gerektiğinde personel yetersizliği denilip izin verilmiyor ücret ödenmesinde de mali durumlar gerekçe göstererek nöbet ücretleri ödenmiyor. Ayrıca döner sermaye sisteminin çökmesi sonucunda çalışanların maaşlarında 1500 TL yakın bir düşüş söz konusu olmuş ve çalışanların %98’i bu sistemin adaletsiz olduğunu ve değişmesi gerektiğini söylerken bu konuya bu derece duyarsız kalınması anlamsızdır. Bu gün aynı derece kademede çalışan iki kişi arasında 1500 TL fark oluşmaktadır.

Ayrıca daha önce uzlaşılan; İcap nöbet ve nöbet ücretlerinin ödenmesine ilişkin resmi bir adım atılmadığından çalışanlarımız da bu konuda halen daha sıkıntı çekmektedir. Ayrıca lisans tamamla çıktığı yıl itibari ile geçerli olduğundan 2014 sonra çalışanlar bu haktan yararlanamamaktadır. YÖK ile yürüttüğümüz görüşmeler kapsamında bu durumun değişmesi gerektiğine kanaat getirilmiş olmasına rağmen kanun değişikliği açısından ne bir atım atılmış nede uzlaşılmak istenmiştir.

Tüm memurları ilgilendiren diğer tüm maddelerde ekonomi gerekçe gösterilip ret olunması da bizi derinde yaralamış ve çalışanların çalışma azmini önemli ölçüde düşürmüştür.

Bize gerekçe olarak Hazine ve Maliye Bakanlığının enflasyon oranı gösterilmekte ve onun üzerinde teklif verildiğinden kabul edinmemiz beklenirken şunu ortaya koyduk.

“Eğer söylenilen gibi enflasyon olsaydı dolar şuanda 3,2 TL olmalıydı. Son 10 yılda hiçbir hedefi tutturamamış verilen enflasyon rakamlarının hemen hemen 2 katı oluşmuşken bu teklifin kabul etmemiz beklenemez.” Bu verileri belgelerle grafiklerle sunmamıza rağmen tarafımıza yapıcı olarak hiçbir dönüş yapılmamıştır.

Bu konuda sahadan edindiğimiz tüm maddeleri ortaya koymamıza rağmen gerek toplu sözleşme masasında gerekse hakem heyetinde çalışanları ve onları temsil eden bizleri yok saymak ve bu zorbalığın kabul edilmesini beklemek hem bizim açımızdan hem de 5,2 milyon memur ve aileleri tarafından kabul edilebilir bir şey değildir.