Ezber Bozan Sendika Sağlık-Sen!
06 Haziran 2018, Çarşamba

Çeyrek asra yaklaşan tarihimizde sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının büyük desteğiyle bugün ezberleri bozan bir sendika olduk ve çeyrek milyon üyeye ulaştık. Elde edilmez denilen kazanımlarla 23’üncü yılımızda 249 bin üyemizle Türkiye’nin en büyük sendikasından biri haline geldik.

Hak mücadelesinde, Hakk yoldan ayrılmadan sürdürdüğümüz bu kutlu yolculuğumuzda en büyük güç ve desteği başta teşkilatımız olmak üzere bütün sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarından alıyoruz. Büyük sevdaların ve ideallerin yolu uzun, meşakkatli ve çileli olur. Bir avuç inanmış insanın yüreklerinde büyütüp taşıyarak başlattıkları bu tertemiz davamız, bugün salonlara ve meydanlara sığmayan büyük Sağlık-Sen ailesinin omuzlarında yükselmeye devam ediyor.

Türkiye’de sendikal mücadelenin sadece ücretten ve kazanımdan ibaret olmadığını gösterdik. Medeniyet değerlerimize sahip çımanın, örgütlenmenin ve çözüm odaklı sendikacılığın önünü açtık. Bugünkü başarımızın en büyük mimarları sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarıdır. 23 yıldır Sağlık-Sen’in neferleri olan biz sağlık ve sosyal hizmet çalışanları her zaman göreve hazır ve sorumluluk bilinciyle hareket ettik. Sağlık-Sen’in büyük mücadele vererek elde ettiği her kazanımın altında fedakâr sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının imzası vardır.  

Sağlık-Sen, Hak yolunda Hakk’tan ve üyelerinden aldığı güçle haksızlıklara karşı yürütülen mücadele demektir.

Sağlık-Sen, karanlığa karşı yakılan bir mum, tutulan bir fener demektir.

Sağlık-Sen bir sevda demektir.

Sağlık-Sen büyük bir aile demektir.

Bu ailenin kurulması, büyümesi ve bugünlere gelmesine kadar emeği geçen sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına, bütün genel başkanlarımıza, genel merkez yöneticilerimize, şube başkan ve yardımcılarına, temsilcilerimize ve üyelerimize gönülden şükranlarımızı sunuyoruz.

REFORM KAZANIMLARLA EZBERLERİ BOZDUK

12 Eylül 2010 referandumuyla anayasal hakka dönüşen toplu sözleşme hakkını söke söke aldık. Sağlık-Sen'in hizmet sendikacılığı farkının en önemli kazanımlarından olan ek ödemede aylık mahsuplaşmanın 2010 yılı sonu itibariyle yasalaşması için kararlı bir mücadele ortaya koyarak, Torba Yasa ile 209 Sayılı Döner Sermaye Kanununda aylık mahsuplaşmanın yer almasını sağlandık. Aylık mahsuplaşma hakkının yürürlüğe girmesiyle birlikte Sağlık çalışanları Ocak 2011 zamları da hesaba katıldığında her ay en az 420 TL ek ödemeyi garanti gelir olarak almaya hak kazandı. 4B pozisyonunda çalışan sözleşmeli personelin kadroya alınmasını sağladık. Vekil ebe ve hemşirelerimize 2012 yılında kadro elde ettik. Döner sermaye sisteminde yaşanan sorunları azalttık. Toplu sözleşme kazanımlarımızdan olan yemek parasının hayata geçmesini sağladık. Üst öğrenim sayılmayan ön lisans bölümlerini YÖK’ün üst öğrenim saydığı bölümlerle ilgili güncelleme yapmasıyla birlikte ile çözüme kavuşturduk. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları için hayatı öneme sahip olan Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sorununu çözdük.

2015 yılında elde ettiğimiz lisans tamamlama ise bu gün farklı bir anlam kazanmak üzere; toplu sözleşmede görüştüğümüz 3600 ek gösterge AK Parti seçim beyannamesinde yer aldı. Buna göre lisans mezunu sağlık çalışanları emekli maaşlarına 450 liralık bir artış, emekli ikramiyelerinde ise 17 bin liralık bir artış gerçekleşecek.

TERÖRÜN DİLİNİ KUŞANANLARA İNAT VATAN DEDİK

Terörü destekleyenlere inat sağlık ve sosyal hizmet çalışanları olarak hep devletimiz ve milletimiz dedik, demeye de devam edeceğiz;

Çukur kazanlara karşı korkusuz Mehmetçiğin,

15 Temmuz’da üzerimize mermiler yağarken kahraman gazilerimizin,

El Bab ve Afrin’de sınır ötesinde destan yazan askerlerimizin yanında olduk ve yaralarını sardık. Vatanımız, milletimiz ve devletimiz var olsun, bayrağımız dalgalansın, ezanımız dinmesin diye eşimizden, dostumuzdan, evladımızdan helallik alarak cephelere koştuk.

Bizzat ülkemizin lideri Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘Umudun adı’ olarak tanımlanan bu kutsal mesleğin hizmetkârları olarak daha iyi çalışma şartlarını hak ediyoruz.

Sözü verilen ama devamlı geciktirilen ve engellenen yıpranma payının sorumlusu bürokratlara Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “Sorumluluk almaktan çekinen, imza atmaktan imtina eden, mevcut projeleri süratle yürütmekte, yeni projeler üretmekte yetersiz kalan hiçbir bürokrat bulunduğu makamı fuzuli yere işgal etmesin. Bunun affı yok, versin istifasını çeksin gitsin” sözleriyle cevap vermek istiyoruz. Yıpranma payının tüm sağlık çalışanlarına verilmesini engelleyen, geciktiren bürokratlara sesleniyoruz: Verin istifanızı gidin, sağlık çalışanlarının hakkı olan yıpranma payının önünde set olmaktan beri durun.  

Döner sermaye sisteminde yaşanan adaletsizliğe ise bir an önce son verilmeli, çalışan barışını sağlayan ve daha adaletli bir döner sermaye sistemi için çalışanların mutlu olmadığı performans sistemi yeniden düzenlenmeli. Sağlık bakanımız Ahmet Demircan göreve başladığı zaman katıldığı ilk program olan Sağlık-Sen 3. Halk Sağlığı Günleri Sempozyumu’nda belirttiği gibi sağlık çalışanlarının memnuniyeti artırılmalı ve daha iyi çalışma şartları oluşturulmalıdır.

PAYLAŞ :