Jülide Sarıeroğlu: Allah, Bize Zor Dönemde Vekillik Yapmayı Nasip Etti
07 Mart 2017, Salı

AK Parti Ankara Milletvekili Jülide Sarıeroğlu, 15 Temmuz gecesi TBMM’ye ilk olarak sendika geçmişi olan vekillerin geldiğini, zor bir dönemde vekillik yaptıklarını söyledi.

Sendikamız tarafından Ankara’da düzenlenen ‘Hayatın Gerçek Kahramanı; Kadınlar’ paneline katılarak bir konuşma yapan Sarıeroğlu, o gece TBMM’ye Memur-Sen Onursal Genel Başkanı, TBMM İdare Amiri ve AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu ve Aydın Ünal ile birlikte geldiklerini ifade etti.

Ahmet Gündoğdu’nun Memur-Sen Onursal Genel Başkanı olduğunu ve çok şey öğrendiği ağabeyi olduğunu söyleyen Sarıeroğlu, kendisinin HAK-İŞ Konfederasyonu’nda çeşitli görevlerde bulunduğunu ve Öz Sağlık-İş sendikasında Genel Başkanlık görevinde bulunduğunu hatırlattı. Aydın Ünal’ın da Hak-İş Basın Müşavirliği yaptığını hatırlatan Sarıeroğlu, sendikal geçmişin o gece hareketlerine yansıdığını, ani karar verme ve kararlı duruşta etkisini gösterdiğini ifade etti.

15 Temmuz gecesinin herkes için olduğu gibi milletvekilleri için de zor geçtiğini kaydeden Sarıeroğlu, ülke olarak felaketin eşiğinden dönüldüğünü kaydetti. Zor bir dönemde vekillik yaptıklarını ifade eden Jülide Sarıeroğlu, o gece yaşadıklarını ise şu şekilde anlattı: “Hem sendikacı kimliğim hem parti içindeki dönemimde, hızlı refleksle hareket etme kimliğine sahibim. O akşam, ilk Afyon Milletvekilimiz Ali Özkaya, milletvekilleri arasındaki whatsapp grubuna yazdı. ‘FETÖ’cüler darbe yapıyorlar, Hava Kuvvetleri merkezli bir darbe girişimi’ dedi. Kendisini aradım, sokaklardaydı, zaten. Olayın ciddi olduğunu, kime ulaşılabilirse, herkese haber verilmesi gerektiğini söyledi. Bunun üzerine, ilk olarak ağabeyim, Memur-Sen Onursal Başkanı Ahmet Gündoğdu’yu aradım. Telefonda bomba sesleri geliyor, MİT’e yakın bir yerde oturuyor. ‘Şu anda MİT’i yerle bir ediyorlar’ dedi. Hemen çıkmaya karar verdik. Geçmiş darbeler aklıma geldi, bu kadar kanlı olacağını düşünmemiştik. Biz, direnerek darbenin karşısında durmak ve geri püskürtmek istedik. Gidip de dönmemek olduğunun bilinciyle evden helalleşerek çıktık. Ahmet Gündoğdu ve Aydın Ünal’la TBMM’de buluşmak üzere sözleşmiştik. TBMM’ye geldiğimizde, güvenlik gerekçesiyle içeri alınmak istenmedik. Ahmet Gündoğdu vekilimizin kararlı ve sert tutumu ile kapıları açtırdık ve içeri girdik. Her yer karanlık, tabi. Önce, aynı zamanda TBMM İdari Amiri olan Ahmet Bey’in odasının anahtarlarını bulduk, açtık. Bu sırada diğer vekillerimiz de gelmeye başladı. Genel Kurulun açılması için, TBMM Başkanı ile görüştük. Anahtarları zorla bulduk. Şalterleri kendimiz açtık. Vekiller olarak, kapıyı, ışıkları, ses sistemlerini kendimiz açtık. Zor dönemde vekillik yapmayı nasip etti. Tarifi imkansız bir acı yaşadık. Şehitlerimizin geride kalan aileleri, bize birer emanet.”

MEMİŞ: SENDİKAL HAREKET DARBE SEVERLİKTEN DARBE SAVARLIĞA GELDİ

Genel Başkanımız Metin Memiş de konuşmasında, 28 Şubat’a payanda olan sendikalardan, millet iradesinin bekçisi, milletin yanında olan sendikalar dönemine gelindiğini söyledi. Memur-Sen ve Hak-İş’in bu anlamda büyük bir misyon üstlendiğini söyleyen Memiş, “28 Şubat’ta bazı sendikacılar, darbecilerin ateşine odun taşırken, biz gücümüz nispetinde yangını söndürmek için su taşıyorduk. Bu milli duruşumuz, kamu görevlilerinin ve milletimizin bize karşı teveccühünü artırdı. Memur-Sen’in, Hak-İş’in büyümesi demek, milli iradenin daha da yüksek sesle dile gelmesi demekti. Onursal Genel Başkanımız Sayın Ahmet Gündoğdu’nun başkanlığı zamanında düzenlediğimiz Ortak Akıl mitingleri ile darbecilerin önüne set çektik” şeklinde konuştu. 

15 Temmuz darbesinde, TBMM’nin sendikal geçmişi olan milletvekilleri tarafından açılmasının ve bu mücadelenin öncüsü olmalarının, sendikaların misyonu açısından önemli olduğunu söyleyen Memiş, milletten yana, milli iradeden yana, hak ve özgürlüklerden yana olmanın hem varlık sebepleri hem de ülke için önemini ifade etti.

PAYLAŞ :