16 Nisan’da Vesayetin Sinsi Oyununu Bozacağız
06 Mart 2017, Pazartesi

Genel Başkanımız Metin Memiş, 16 Nisan referandumunda vesayetin sinsi oyununu bozacağımızı, geçmişte olduğu gibi şimdi de azimle mücadele edeceğimizi söyledi. Vesayetin tuzaklarına ve sinsi oyunlarına karşı uyanık olacağımızı da söyleyen Memiş, “Vesayet sistemi çok sinsidir. Algı oyunlarıyla milleti yönlendirmek istiyorlar. Suskunluğu silah olarak kullanıyorlar. Ancak, Memur-Sen, yerli ve milli duruşuyla bu vesayete son verdi. Emeğin üzerindeki prangaları kırdı. Şimdi yeni bir dünyaya doğru açılıyoruz.” Şeklinde konuştu. 

Yozgat Şubemizin İl Divan Kurulu Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Genel Başkanımız Metin Memiş ve Genel Başkan Yardımcımız Kemal Çırak’ın katılımı ile yapıldı. 
Burada konuşan Genel Başkanımız Memiş, 16 Nisan referandumu için, “Memur-Sen’e davet, Tercihimiz Evet” diyerek seferberlik başlattığımızı belirterek, “Türkiye’nin en büyük emek örgütü olarak bir çağrıda bulunmak için bir aradayız. Direnişin yoğurduğu maziden aldığımız güvenle, yeni ufukların haberini vermek için saflarımızı daha da sıklaştırdık. Ufkumuz, yeniden büyük Türkiye ve Adil bir dünyadır. 28 Şubat’ın zemherisinde direncimizle baharın muştusu olduk. Yalancı bahar oluşturmak için 27 Nisan’da okunan bildiriye karşı, yerli ve milli duruşumuzla hakiki baharın şiirini okuduk. 17-25 Aralık’ta dışarıdan icazetlilere karşı bin yıllık mayamızın sözünü söyledik.” Dedi. 

15 Temmuz gecesinde iyiler ve yerlilerin, tarihin en büyük direnişini gösterdiğini söyleyen Memiş, şimdi yeni bir ufkun menzilinde, tekrar yollarda olduğumuzu ifade etti. 

Türkiye’nin onurlu bir şekilde var olması için değişim ve dönüşüm yaşamasının zorunlu olduğunu söyleyen Memiş, vesayetçilerin eski iktidar günleri için çabaladıklarını, Menderes’i astıkları günleri, gençleri suçsuz yere astıkları 12 Eylül günlerini, 28 Şubat ve 27 Nisan’ı özlediklerini belirtti. Vesayetçilere izin vermeyeceklerini söyleyen Memiş, geçmişte olduğu gibi şimdi de vesayetle mücadeleye devam edeceklerini kaydetti. 

“Mevcut anayasayla ne başka ülkelerle rekabet edebilir, ne de muasır medeniyetler seviyesine çıkabiliriz” diyen Memiş, paketteki eksiklikleri bildiklerini ancak ‘evet’ demek için de çok sebebimiz olduğunu ifade etti. 

Evet derken ‘Dünya beşten büyüktür’  iradesine sahip çıktığımızı söyleyen Memiş, “Mazluma el uzatan güçlü Türkiye ideali için çalışıyoruz. Bu ülkenin bağımsızlığına halel getirecek her ne varsa karşı duruyoruz. Dün toprak olarak bizimle olan ve fakat bugün dahi gönlümüzde capcanlı yaşayan iklimlere bu iradeyle sesleniyoruz. Çünkü biz; Sendikacılıkta Yerli ve Milli Ses, Evrensel Mücadeleye Yeni Bir Nefesiz.” Şeklinde konuştu. 

Neden ‘evet’ dediğimiz sorusunu da cevaplandıran Memiş, “Vesayetin feshine ilişkin hem yürütme hem de yargı erki odaklı değişiklikler için ‘evet’ diyoruz. Vesayetin feshine ve demokratik hukuk devletinin güçlendirmesine ‘evet’ diyoruz. Yargının tarafsızlığını Anayasal zorunluluk ve sorumluluk haline getiren bir hükme ‘evet’ diyoruz. Yüksek yargı organlarında askeri vesayet dönemlerinin eseri olan üniformalı hakim üye fotoğrafına son verilmesine ‘evet’ diyoruz. Yargının demokratik denetimi kanallarının varlığına ‘evet’ diyoruz.  Yasama erkininin yasama faaliyetine yoğunlaşması, yasama organı üzerinde yürütme erkinin baskısının kalkması, yasamanın yürütmeden bağımsız olmasını makul, makbul ve doğru bulduğumuz için ‘evet’ diyoruz.  Milli iradeye aykırı bakışları ortadan kaldıran yürütme erkinin doğrudan sandıkta ve doğrudan millet tarafından belirlenmesi sistemine ‘evet’ diyoruz. Cumhurbaşkanını seçemeyen Meclis ile Cumhurbaşkanı seçtirilmeyen Meclis fotoğrafını tekrar yaşamamak için ‘evet’ diyoruz.” Dedi. 

BOZDAĞ: DEVLET, MEMURUNDA SADAKAT İSTER

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da konuşmasında, 15 Temmuz darbesi, FETÖ, FETÖ ile mücadele ve diğer terör örgütleriyle yapılan mücadeleyi anlattı. Bozdağ, Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin, başka ülkelerin istihbarat birimlerine hizmet ettiğini belirterek "Bu alçaklar devletin içindeki bilgileri alıyor, uşaklık yaptığı yerlere bu bilgileri götürüp veriyorlar. Bunu da Allah rızası için yapıyorlar, iddialarına göre. Allah rızası deyip Allah'a da vatanına da milletine de ihanet ediyor, onunla da cennete gideceğini umuyor" dedi.

Kamuda çalışanların devlete sadakatlerinin önem taşıdığını söyleyen Bozdağ, Türkiye’nin 15 Temmuz’da bir darbe girişimi yaşadığını söyleyen belirterek, "Ehliyet, liyakat zaten olmazsa olmaz, ama öte yandan da devletine sadakatini de arar. Bu Fetullahçı Terör Örgütü, Türk milletinin içerisinde eğitimi, dini kullanmak suretiyle yer edindi ve insanların en zayıf noktasından insanları vurdu. Allah rızası deyip Allah'a ihanet ettiler. Kur'an deyip Kuran'a ihanet ettiler. Muhammed deyip Hazreti Muhammed deyip, Peygamber Efendimize ihanet ettiler. Devlet, millet deyip devlete, millete ihanet ettiler." Dedi.

ÇOCUKLARIN BEYİNLERİNİ YIKIYORLAR

FETÖ'nün, bu milletin çocuklarının beyinlerini yıkamak suretiyle uşaklık ettiği güçlerin istihbarat elemanı olarak Türkiye'nin her tarafındaki bilgileri toplayıp bir yere aktardığını dile getiren Bozdağ, "Böyle bir ihanet ile Türkiye karşı karşıya. Buna karşı biz devletimizi, milletimizi koruyacak tedbirler alamayacak mıyız? Böylesi bir ihaneti fark ettiğimizde üzerine gitmeyecek miyiz, elbette üzerine gideceğiz. İhanetlerin fark edildiğini gördüler. Pek çok başka işler de yaptılar. Yine onların hepsi görüldü. Örneğin MİT tırları hadisesi vardı." dedi.

Bozdağ, DEAŞ terör örgütü ile en etkin ve en samimi mücadele eden tek ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Koalisyonda yer alan 66 ülkenin bomba yağdırmasına rağmen DEAŞ'ın hala varlığını sürdürdüğüne dikkati çeken Bozdağ, "Nasıl oluyor bu iş böyle? 4-5 yıllık mazisi olan terör örgütü, Amerika'dan Avustralya'ya, Kanada'dan Almanya'ya dünyanın 150 civarında ülkesinden teröristleri ölmek ve öldürmek üzere Suriye'ye gelmeye nasıl ikna edebilir?” dedi. Bozdağ, DEAŞ terör örgütünün proje bir terör örgütü olduğuna işaret ederek şunları kaydetti: "O projenin tahakkuku için o arazilerde dolanıyor, proje tahakkuk ettiği zaman o projeyi projelendirenler fişini çekecektir. Ama buna karşı en etkin mücadeleyi Türkiye yapıyor. Neden bu Türkiye'nin düşmanıdır, hem Türk milletinin düşmanıdır hem dinimiz olan İslam'ın düşmanıdır, Kur'an'ın düşmanıdır, Peygamberimizin düşmanıdır? Müslümanları öldürüyor, İslam'a ve Müslümanlara da en büyük zararı veriyor. Onun için biz bunun karşısında ülkemiz ve milletimiz aleyhine bütün bu faaliyetleri nedeniyle ta başından beri net durduk. Etkin bir mücadele ortaya koyduk."

Bozdağ, terör örgütü üyelerini devletin içinden arındırmanın titizlikle yapıldığını ve yapılacağını ifade ederek şunları söyledi: "Devletine, milletine sadakati olmayan yapının, kişinin devlet ve millet yapısı içinde yer alması doğru değil. Başka yerlerde çalışabilir ama birtakım terör örgütlerin talimatlarıyla hemen kendisini bambaşka bir noktaya çeken birisinin bu devlete faydası yok."


FOTO GALERİ



PAYLAŞ :